| İçki dükkanları ya da Baskin-Robbins'i mi diyorsun? | Open Subtitles | هل تتحدث عن محل المشروبات أو باسكن روبنز؟ |
| - Bir yaz Baskin-Robbins' de çalışmıştım. | Open Subtitles | كنت أعمل فى باسكن روبنز فى صيف ما |
| Baskin-Robbins'e her gece gidiyorum ve tedavi görüyorum. | Open Subtitles | أذهب لـ(باسكن روبنز) كل ليلة وأشتري لنفسي تحلية صغيرة |
| Ve Baskin-Robbins deki sosyal psikoloji profesörümle. | Open Subtitles | ثم مع أستاذتى فى علم النفس فى باسكين روبينز |
| Baskin-Robbins dondurmacısına gidin. | Open Subtitles | باسكين روبينس حيث أنت تريد أن تكون. |
| Baskin-Robbins'den dondurmalı bir pasta fena olmayabilir. | Open Subtitles | ربما يمكننا إحضار واحدة من كعكة الآيس كريم من "باسكين روبنز" |
| Baskin-Robbins*'e gitmek gibi bu. | Open Subtitles | انه نوع ما مثل (باسكن روبنز) *محلات آيس كريم* |
| Baskin-Robbins, bir seferinde ketçaplı dondurma yapmış. | Open Subtitles | متجر (باسكن روبنز) خلط مرّة الآيس كريم مع الكاتشب |
| Sokağın aşağısında Baskin-Robbins var. | Open Subtitles | يوجد "باسكن روبينز" نهاية الطريق. |
| dedi. "Bilmem, 6 saat falan?" dedim, o da dedi ki "Eğer o 6 saat boyunca Baskin-Robbins'de çalışsaydın 30 dolar kazanmış olabileceğinin, yani bir açıdan, Süper M. oynamak için 30 $ ödediğinin farkında mısın?" | TED | أجبت: " لا أعلم، ربما منذ ست ساعات؟" وقال: "هل تدرك أنك لو عملت في باسكن روبنز خلال هذه الست ساعات؛ لكنت جنيت ثلاثين دولاراً. إذاً في بعض الأحوال، أنت دفعت ثلاثين دولاراً مقابل لعبك لسوبر ماريو كارت." |
| Doğduğum şehirde bir Baskin-Robbins vardı, ve tezgâhın arkasındaki dev kapların içinden dondurma servis ederlerdi. | TED | كان يوجد متجر (باسكن روبنز) في مسقط رأسي، وكانوا يقدمون المثلجات من وراء الشباك في علب الكرتون العملاقة هذه من فئة الخمسة لترات. |
| Baskin-Robbins'i biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين شركة "باسكن روبنز"؟ |
| Beni kaçıran kişiyle Baskin-Robbins'de karşılaşınca o da bana bunları söylemişti. | Open Subtitles | وهذا ما قاله خاطفي حين قابلته "في محل "باسكين روبينز |