| Bilirsin işte, şömine önünde battaniyenin altında birbirimize sokularak sıcak çikolatamızı yudumlasak. | Open Subtitles | تعرف, مدفأة كبيرة نقترب من بعض للدفء تحت البطانية نرتشف الشيكولاتة الساخنة |
| Üniversite güvenliği battaniyenin altında ne var derse ıstakoz tuzağı diyeceksin. | Open Subtitles | ان سأل الحارس في الجامعة ماذا يوجد تحت البطانية اخبره انها مصائد الكركند |
| Gardrobun içindeki battaniyenin altında 300 bin dolar saklamak. | Open Subtitles | تترك 300 ألف دولار في الخزانة تحت الغطاء. |
| Gardrobun içindeki battaniyenin altında 300 bin dolar saklamak. | Open Subtitles | تترك 300 ألف دولار في الخزانة تحت الغطاء. |
| Evine geri döndüğümüzde sen ve ben kanepede, battaniyenin altında fotoğraf çekileceğiz. | Open Subtitles | عندما نعود لبيتك، ستحضني تحت بطانية على كنبتك |
| Kendimi, ıslak, sıcacık bir battaniyenin altında gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر كأنني تحت بطانية مبللة، دافئة |
| Gece yarısı çıplak çocuk psikiyatristle battaniyenin altında... ve anneside orda. | Open Subtitles | ولد عاري تحت البطانية عند الطبيبة النفسية في وقت متأخر ليلاً... و أمه هناك |
| - Sen güneşten saklanmak için battaniyenin altında olduğun için kullandım. | Open Subtitles | لأنك كنت تحت البطانية - مختبئ من الشمس |
| -Gondolcular bize şarkı söylerken battaniyenin altında şarabımızı yudumlayıp, birbirimize sarıldık. | Open Subtitles | والجدافين يغنون لنا... وكنا نحتسي النبيذ تحت الغطاء ونتعانق |
| battaniyenin altında... karıcığım benim. | Open Subtitles | تحت الغطاء... . زوجتي |