| Ben çocukken, birşeyler yapmaya, karmaşık makineler üretmeye bayılırdım. | TED | عندما كنت طفلاً، كنت أحب بناء الأشياء، أن أصنع آلات معقدة. |
| Küçük bir çocukken, babamın karides teknesini sığ yerlerde sürmeye bayılırdım. | Open Subtitles | كولد صغير ، كنت أحب أن تبحر قارب أبي للجمبري بين البحار |
| - Çocukluğumda o albüme bayılırdım. | Open Subtitles | لقد أحببتُ ذلك الألبوم عندما كنت صغيراً ووالدي كذلك |
| - Yani çocukken Noel'e bayılırdım. | Open Subtitles | لقد أحببتُ عيد الميلاد و أنا صغيره. |
| Küçükken bu eve bayılırdım. | Open Subtitles | لقد احببت المكان هنا و انا صغير |
| Güzel kızların sadece bana dans ettiğini düşündüğüm sahne arkasına bayılırdım. | Open Subtitles | أحببت ما وراء الكواليس حيث بدت الممثلات وكأنهن يرقصن لي لوحدي |
| Bunun kokusuna bayılırdım. | Open Subtitles | اعتدتُ أن أحب رائحة هذا |
| Eskiden bu yaşlı şeyle vaktimi boşa harcamaya bayılırdım. | Open Subtitles | كنت أحب التجول في الجوار مع هذا الشيء القديم |
| Ona bayılırdım, aksesuarlarının bile süper güçleri vardı.Tanrım.. | Open Subtitles | مع الأساور وتاج. كنت أحب أن حتى الاكسسوارات لها كانت القوى العظمى. أوه، رجل. |
| Senin yaşındayken ev partilerine bayılırdım. | Open Subtitles | عندما كنت بسنكم,00 كنت أحب الحفلات المنزلية0 |
| Çocukken herkesten önce uyanıp göle koşarak gün doğumunu seyretmeye bayılırdım. | Open Subtitles | عندما كنتُ صبيّا, كنت أحب الاستيقاظ قبل أي شخص آخر انزل إلى البحيرة, وأشاهد النهار يبدأ |
| O filme bayılırdım. | Open Subtitles | -أتعلم، لقد أحببتُ ذلك الفيلم وتصويره.. |
| Babanın dükkanına bayılırdım. | Open Subtitles | أحببتُ مخزنَ أَبِّكَ. |
| - Ben Noellere bayılırdım. | Open Subtitles | لقد أحببتُ أعياد الميلاد. |
| İngiliz Romantik Dönem Edebiyatı dersine bayılırdım. | Open Subtitles | احببت فصلها الانجليزي الرومانسي |
| Önceden otel odalarında sevişmeye bayılırdım. | Open Subtitles | لقد احببت ممارسة الجنس فى الفنادق |
| Onlara bakmaya bayılırdım. | Open Subtitles | لقد احببت النظر اليهم |
| Harvard'da doktora öğrencisiydim ve seyahat etmeye bayılırdım. | TED | درست الدكتوراه في جامعة هارفرد، ولطالما أحببت السفر. |
| Bu oyuna bayılırdım! | Open Subtitles | اعتدتُ أن أحب تلك اللعبة! |
| Baksana. Küçükken kiliseye gitmeyi çok severdim. Mozaik camlara ve heykellere bayılırdım. | Open Subtitles | حين كنت في صغري كنت أحبّ الذهاب للكنيسة بسبب زجاج نوافذها الملوّن و تماثيل السيّدة العذراء و يسوع. |
| Eskiden ben de kampa giderdim. Buna bayılırdım. | Open Subtitles | كنت أذهب للتخييم دائماً كنت أعشق هذا |
| Senin maçlarını izlemeye bayılırdım. Gol atamasan bile. | Open Subtitles | كنتُ أحبّ القدوم إلى مُبارياتك، حتى لو لمْ تكن تُسجّل أهدافاً. |
| Bu tarih. Ben 13 yaşımdayken, böyle şeyler yapmaya bayılırdım. | Open Subtitles | عندما أنا كُنْتُ بعمر الـ13، كُنْتُ أَحبُّ عَمَل أشياءِ كهذه |