| yüzde 50’si oyuncak hesabına gider. Benim çocukların bu tür şeylere bayılırlar. | TED | والنصف الاخر يعود اليهم مباشرة لهم ان اطفالي يحبون هذا الامر كثيرا |
| Her ne sebepten olursa olsun kadınlar, erkeklerin ağlamasına bayılırlar. | Open Subtitles | النساء يحبون ذلك عندما يبكي الرجال , لذلك أمك تشاهد |
| Ne kadar ıslandığını adama söylediğinden emin ol. Buna bayılırlar. | Open Subtitles | تاكدي ان تخبر الشاب كم انت رطبة انهم يحبون هذا |
| Başkalarının işlerini yaparak kazandıkları tüm parayla parti vermeye bayılırlar değil mi? | Open Subtitles | يحبّون الاحتفال بالمال الذي يجنونه من أعمال الآخرين |
| Eminim kızlar orduyu yollarındayken görmeye bayılırlar. | Open Subtitles | أنا متأكدة أن الفتيات سيحبون رؤية الجيش وهو في طريقه. |
| Gürültüyü severler. Sağı solu tekmelemeye bayılırlar! | Open Subtitles | يعشقون الضوضاء ويحبون ضرب الأشياء |
| Anneler bebekleriyle ilgilenilmesine bayılırlar. | Open Subtitles | الأمهّات يحببن من يظهر اهتماما في صغارهم؟ |
| Neden? Çünkü Cumhuriyetçi ve Demokrat valiler kurdela kesmeye bayılırlar. | TED | لأن الحكام الديمقراطيين والجمهوريين يحبون قطع الأشرطة. |
| Ekonomistleri bilirsiniz, paraya bayılırlar, hep daha çok para isterler, hep büyümek isterler. | TED | ولكن علينا ان نعي .. ان الاقتصادين يحبون الاموال .. ويحبون الكثير منها .. ويريدون النمو دوما |
| Bu baldırı çıplaklar süslü sözlere bayılırlar. | Open Subtitles | ذوو المؤخرات العارية هؤلاء يحبون التعابير الشاعرية |
| Tartışmaya bayılırlar. Tartışmak için yaşıyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الناس، يحبون المجادلة إنهم يعيشون ليجادلوا |
| Sonra bir de "Orada Olmalıydın İçiçi"leri var. Eski günlerden konuşmaya bayılırlar, esrarın ot sayıldığı zamanlar. | Open Subtitles | يحبون التحدث عن الأيام القديمة عندما كان الحشيش عشب |
| Kendilerini senin kadar yukarıda görenler kendilerinden bahsetmeye bayılırlar. | Open Subtitles | معظم الناس الذين يمجدون أنفسهم مثلك يحبون التحدث عن أنفسهم |
| Gazeteler bizi yerden yere vurur. Kaçmış bir deliye bayılırlar. | Open Subtitles | سيصلبوننا في الصحف بينما هم يحبون المجنون الطليق. |
| Maceraya bayılırlar. - Ne kadar tehlike o kadar eğlence. | Open Subtitles | أنهم يحبون المغامرة و كلما كانت أكثر خطورة كلما كانت أفضل |
| Konuşmaya bayılırlar, inan bana, ama konuşma konusu olarak politika vardı, kadınlar değil. | Open Subtitles | سيطلبون شيء اكثر انهم يحبون التحدث ، صدقني، لكن التحدث عندهم سياسة، والنساء عندهم لم تخلق للتحدث |
| Fark etmez. Erkekler canı sıkkın kızlara bayılırlar. Güzel ve narinsin. | Open Subtitles | لا يهم،فالرجال يحبون الفتيات الحزينات أنتِ لطيفة و حساسة |
| Onlara böyle şeyler alırım hep. Korku oyunlarına bayılırlar. | Open Subtitles | أشتري لهم كل تلك الألعاب يحبون ألعاب الرعب |
| Tüm erkekler ulusal hobilerini oynamaya bayılırlar. | Open Subtitles | ؟ لان كلّ الرجال يحبّون اللعب في التسلية الوطنية. |
| Dondurucuda ki ceset parçalarına bayılırlar. | Open Subtitles | سيحبون ذلك يحبون أعضاء الجسم في المجمدة |
| Gürültüyü severler. Sağı solu tekmelemeye bayılırlar! | Open Subtitles | يعشقون الضوضاء ويحبون ضرب الأشياء |
| Evet, kadınlar otoparklarda kendileri ile konuşulmaya bayılırlar. | Open Subtitles | أجل، النساء يحببن التودد في المرائيب |