| Seviyorsunuz çünkü bu dram ile besleniyorsunuz. bayılıyorsunuz buna. | Open Subtitles | و أنتن تحبون هذا الأمر لأنكن تعيشون في المأساة |
| Sizi gidi hergeleler sizi. Zil ve ıslık seslerine bayılıyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | انتم اولاد سيئون تحبون اجراسكم والصافرات اليس كذلك |
| Adını değil ama ne dediğini biliyorsunuz ve söyleyişine bayılıyorsunuz. | Open Subtitles | لا تعرفون إسمه و لكنكم تعرفون ما الذي يقوله و تحبون الطريقة التي يتكلم بها |
| Siz kızlar da buna bayılıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تعرفين أنكم يا فتيات تحبون ذلك |
| bayılıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تحبه. |
| Sizler insanları rahatsız etmeye bayılıyorsunuz ama yeter artık. | Open Subtitles | أنتم تحبون مضايقة الناس كثيراً. |
| Siz avukatlar şüpheye bayılıyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | إنكم المحاميون تحبون الشّك أليس كذلك؟ |
| Siz dünyalılar dövüşmeye bayılıyorsunuz. Hem de her önemsiz şey için! | Open Subtitles | أنتم أيها الأرضيين تحبون القتال علىكلشيءتافه! |
| Kendinize kurduğunuz o hücreye bayılıyorsunuz. | Open Subtitles | تحبون السجن الذي صنعتوه لأنفسكم |
| bayılıyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | تحبون ذلك, أليس كذلك؟ |
| — Pek kaltakça. Bunlar dikiş gerektirmeyen perdelerdir. Hepiniz bayılıyorsunuz, biliyorum. | Open Subtitles | هذه هي ستائر (كافيه) التي لا تتطلب" "خياطة وأعرف أنكم جميعاً تحبون هذا |
| Acı içinde olmaya bayılıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تحبون كونكم تتألمون. |
| Bağırmaya bayılıyorsunuz. | Open Subtitles | . أنتم يا رفاق تحبون التشجيع |
| Bana resim göstermeye bayılıyorsunuz. | Open Subtitles | تحبون عرض الصور عليَ |
| - Fanları, fanlarıymış. - Hepiniz dramaya bayılıyorsunuz. | Open Subtitles | معجبين أنتم تحبون الدراما |
| O hapishanenize bayılıyorsunuz. | Open Subtitles | انكم تحبون سجنكم |
| Tanrım, siz beyler bunu uzatmaya bayılıyorsunuz. | Open Subtitles | كم تحبون أن تذكروا هذا! |
| bayılıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تحبه. |