| Bu fikre bayıldık ve hemen ibadethanelere ulaşmaya başladık: kiliseler, tapınaklar, camiler ve sinagoglar. | TED | أحببنا الفكرة وبدأنا على الفور دخول دور العبادة. كنائس ومعابد ومساجد وكُنس يهودية، |
| Bu fikre herkes deli oldu. bayıldık. Bununla uluslararasına açılmayı düşünüyoruz. | Open Subtitles | لقد أحببنا هذه الفكرة, لقد وقعنا في حبها في الحقيقة إننا نفكر بجعلها عالمية |
| Yeni Fransız mutfağından kattığın nükteli tatlara hepimiz bayıldık. | Open Subtitles | نحن جميعاً أحببنا طريقتك البارعة في تقديم أكلات من المطبخ الفرنسي |
| Biz bayıldık - Başta asabımı bozacağını düşündüm. | Open Subtitles | لقد أحببناه ـ في البداية، ظننت أنه ربما يثير روح النقد العدائي عندي |
| Geçen hafta programı izledik. bayıldık. | Open Subtitles | شاهدنا العرض الأسبوع الماضي لقد أحببناه |
| Çok güzeldi. Hamamına bayıldık. | Open Subtitles | جميلة جداً لقد احببنا الحمامات |
| - bayıldık. Çok güzeldi. - Ben de güzel olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد أعجبتنا كثيرا |
| Ama hepimiz gizli sosuna bayıldık. Tebrikler. | Open Subtitles | و لكننا جميعاً أحببنا الصوص السري الخاص بك تهانينا |
| Her neyse, ona bayıldık ve bursu sana vermek istiyoruz. | Open Subtitles | على كل حال، أحببنا ذلك ونريد أن نقدم لك المنحة الدراسية. |
| Malkovich senaryosuna hepimiz bayıldık. | Open Subtitles | أحببنا جميعاً سيناريو فيلم مالكوفيتش |
| Saçına bayıldık. | Open Subtitles | لقد أحببنا ما اذي فعلتيه بشعرك |
| Müthiş, müthiş gösteri. Evet, biz bayıldık. | Open Subtitles | رائع، عرض رائع أجل، لقد أحببنا ذلك |
| Köpek maması reklamına bayıldık Timothy. | Open Subtitles | لقد أحببنا الإعلان التجاري لطعام الكلاب الخاص بك، "تيموثي". |
| İstasyon Ajanı'nda sana bayıldık Peter. | Open Subtitles | أحببنا جميعاً دورك في "عامل المحطة" |
| Televizyon dizine bayıldık. | Open Subtitles | و نحن أحببنا عرضكِ التلفزيونى |
| Takımının New York'ta bizim için yaptıklarına bayıldık. | Open Subtitles | نحن أحببنا ما فعله فريقكم لنا |
| Çocuklar umursamadı ama biz bayıldık. | Open Subtitles | الأطفال لم يأبهوا لكننا أحببناه |
| bayıldık ama birkaç sorumuz var. | Open Subtitles | أحببناه ، لكن لدينا بعض الأسئلة |
| Tanrım. Eve bayıldık. | Open Subtitles | رباه, لقد أحببناه |
| Sadece dükkanınızın alınan her oyuncakta muhtaç bir çocuğa bedava hediye vermesine bayıldık. | Open Subtitles | بأننا احببنا أن متجركم يعطي هدايا مجانيه للأطفال المحتاجين بكل شراء - معذره - |
| bayıldık buna. | Open Subtitles | احببنا الوضع هنا |
| bayıldık. bayıldık. | Open Subtitles | -لقد أعجبتنا كثيراً |