| Dün gece bayıldın. Seni taşımak zorunda kaldık. | Open Subtitles | أغمي عليكِ بعد العشاء أنا والسيد حملناكِ إلى هنا |
| Onu doğum odasına getirene kadar. Sonra bayıldın. | Open Subtitles | حسناً حتى نقلوني بالحمالة إلى تلك الغرفة عندها أغمي عليك |
| Şu asit-kan olayını yapmaya çalışıyordum ve sanırım beynindeki birkaç kılcal damarı patlattım zira bayıldın. | Open Subtitles | كنت أحاول تحويل دمائك لحمض وأظنني فجّرت بضع شعيرات دمويّة هامّة في دماغك، لأنّك فقدت الوعي. |
| O halde, bu yüzden bayıldın. | Open Subtitles | اذاً انتى فقدتى الوعى من الصدمه |
| Dışarı çıktık, sana bir kek aldım ve geri bayıldın. | Open Subtitles | وبعدها أغمى عليك مرة أخرى أوه , نعم , أتذكر الشطيرة |
| Hapishaneden çıkar çıkmaz ısırganlarla boğuşurken sen bayıldın. Ben de ne yapacağımı bilemedim. | Open Subtitles | كنّا نقاتل العضّاضين وفقدتَ وعيك بعدما غادرنا السجن مباشرةً. |
| You loved being admired by me. Buna bayıldın. | Open Subtitles | كنت قد أحببتِ أن أعجب بك كنت قد أحببتِ ذلك |
| bayıldın. Bir yerin acıdı mı? | Open Subtitles | أُغمي عليكِ هل آذيتِ نفسك؟ |
| Hayır, hemen kalkma. Stresten bayıldın. | Open Subtitles | كلا ، لا تنهضي بسرعة لقد أغمي عليكِ من الضغط |
| Bir düşün. Sen patlamayı tetiklemeden önce bayıldın ama Jorgen ve kardeşin kesinlikle iyiydiler. | Open Subtitles | التفكير في الامر كنت أغمي عليه، ولكن كان يورغن وأخيك على حد سواء غرامة على الاطلاق |
| İyisin anne. Sadece bayıldın. | Open Subtitles | أنتِ بخير ، أمي لقد أغمي عليكِ فقط |
| 2 dakika önce kanepede bayıldın... | Open Subtitles | قبل دقيقتين، أغمي عليكِ على الأريكة |
| Sen de bayıldın. - Tek hatırladığın bu. | Open Subtitles | حيوان قام بمهاجمتك و أغمي عليك |
| Okul alanında bayıldın. | Open Subtitles | لقد أغمي عليك في ملكيّة المدرسة. |
| Ellcrys'in önünde bayıldın. Senin için endişelendim. | Open Subtitles | إنك فقدت الوعي بإزاء الإلكريس، واستبدّ بي القلق. |
| - Hastanede miyim? - bayıldın. | Open Subtitles | هل أنا في المستشفى لقد فقدت الوعي |
| - Hayır. bayıldın. | Open Subtitles | لقد فقدتى الوعى. |
| - Bilmiyorum. sadece bayıldın. | Open Subtitles | لا أعرف أنت فقدت الوعى |
| - bayıldın. | Open Subtitles | لقد أغمى عليك - |
| Bayılmıştın, sonra ayıldın, bizi buraya getirdin ve tekrar bayıldın. | Open Subtitles | حسنا، فقدتِ وعيك ثم استيقظتِ وطرتِ بنا لهنا وفقدتِ وعيك مجدداً |
| Yeme beni, Aşk-ı Memnu kitabımızın her bir sayfasına bayıldın. | Open Subtitles | بالله عليكِ، لقد أحببتِ كلَّ فصلٍ من كتابنا المُسمّى "العلاقة المحرّمة". |
| bayıldın mı? | Open Subtitles | لقد أُغمي عليه غِبت عن الوعي؟ |
| - bayıldın. | Open Subtitles | - هل مرت بها. |
| bayıldın, ben de seni buraya getirdim. | Open Subtitles | -لقد فقدتي الوعي ولذلك أحضرتكِ إلى هنا. |
| bayıldın. Çok çalıştın. Çok yüklendin kendine. | Open Subtitles | فقدتِ الوعي لكثرة العمل، لقد تحملت الكثير |
| Daha içeri girmeden kendinden geçip bayıldın. | Open Subtitles | لقد أُغشي عليك في المنتصف على سبيل المثال |
| Baharatlı burger mi? İyi de sen ona bayıldın. | Open Subtitles | لقد أحببتِها |