| Hiç bir ajansa bağlı değilim, Bay Brown. Devlete bağlı çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا لست تابعة لأي وكالة سيد براون أنا مربية قطاع عام. |
| Bay Brown, ben Bayan Goodfellow. Köpeğiniz Clarence hakkında konuşacaktım. | Open Subtitles | سيد براون, انا مدام جودفيلو بخصوص كلارنس, انه بخصوص كلبك |
| - Günaydın Bayan Wilberforce. - Günaydın Bay Brown. | Open Subtitles | صباح الخير, سيدة ويلبرفورس صباح الخير , سيد براون |
| - Buna inanmayacaksınız biliyorum ama Bay Brown'un parasını getiriyordum ki... | Open Subtitles | أعرف أنكم لن تصدقوا هذا لكن كان معى نقود السيد براون |
| Acaba Bay Brown... Yakında gelir mi? | Open Subtitles | هل سيكون السيد براون ـ ـ ـ هل سيصل قريبًا؟ |
| - Söyleme! "Bay Brown, harikasınız. Oldukça nazik ve harika bir görüntünüz var." | Open Subtitles | آه سيد بروان أنت قديس لديك منظر لطيف محبوب |
| - Bak kim burada. Bay Brown. - Geldiğine sevindim ama kısa tut. | Open Subtitles | ـ انظروا من أتى، سيد براون ـ سعيد لمجيئك، لكن اختصر |
| Bay Brown, öğleden sonra, eski arkadaşım Mori'ye küçük bir miktar ödememiz var. | Open Subtitles | سيد براون, هذا المساء سنزور صديقى القديم مورى |
| Mükemmel iş, Bay Brown. Bir kaçağın yakalanmasına yardımcı oldunuz. | Open Subtitles | عمل ممتاز، سيد براون مساعدتك في أسر هارب خطير |
| Mükemmel iş, Bay Brown. Bir kaçağın yakalanmasına yardımcı oldunuz. | Open Subtitles | عمل رائع يا سيد براون لقد ساعدت في القبض علي هارب خطير |
| - Dr. Chase sizinle görüşecek Bay Brown. | Open Subtitles | دكتورة شايس تستطيع رأيتك الآن , سيد براون ؟ |
| Bay Brown, Bağımsızlık Bildirgesi'nin arkasını bizzat gördüm... ..ve sizi temin ederim ki, orada sadece bir kayıt vardı... | Open Subtitles | سيد براون, لقد رأيت بنفسي خلفية إعلان الإستقلال وأنا أقسم لك , الشيئ الوحيد الذي يوجد هو الرقم الذي يحمل |
| Bu adam. Dr. Herbert, Dr. Chase'in bu adamı kendisine Bay Brown olarak tanıttığını söyledi. | Open Subtitles | هذا هو الشخص , دكتور هيربيرت قال أن دكتورة شايس عرفته إليه باسم سيد براون |
| Siyah kardeşlerime böyle haksız bir fiyat uygulayamazsınız Bay Brown. | Open Subtitles | انت تحكم بظلم على اخواني واخواتي سيد براون ؟ |
| Suçunuz benim giyim tarzıma karşı, Bay Brown. Hadi canım... "Umutsuz bir köle gibi" olmama... | Open Subtitles | انت تهين ملابسي يا سيد براون الى ما انا خاضعة له بغير ارادة |
| Bay Brown yemeği yasaklayınca, mutfağa saldırırlar sanmıştım. | Open Subtitles | عندما قال السيد براون أن لا عشاء الليلة ظننت أن الاطفال سينزلون في نفس اللحظة. |
| Ne yazık ki bize katılamayacak. Kendisi Bay Brown'ın evinde. | Open Subtitles | اخشى انه لن ينضم الينا انه بمنزل السيد براون |
| Sizi uyarayım, Bay Brown şakalarımı sevmez. Modadan başka hiçbir şeyle ilgilenmediğimden şikayet eder durur. | Open Subtitles | احذرك فان السيد براون لا يحب مزاحي يتذمر باني لا اهتم بشيء غير الازياء |
| Bu günü atlatmalısınız, Bay Brown. | Open Subtitles | لتحمد الرب أنك لازلت حيًا بعد ما مررت به اليوم سيد بروان |
| Dışarı çık ve Bay Brown'un burada olmadığını söyle. | Open Subtitles | أخرجِ فقط وأخبريهم السّيد براون ليس هنا. |
| Eller yukarda. Oldukça yavaş. Kapıyı kapatın Bay Brown. | Open Subtitles | خذوا الأمر ببساطة شديدة, أغلق الباب سيد بني |
| Bay Brown, hepiniz şu an önemli olan böylesine bir durumda sabırlı olmanızdır. | Open Subtitles | سيّد (براون)، الجميع، جلّ ما عليكم القيام به أن تتحلوا بالصبر بموضعٍ كهذا |
| Bay Grey, uslu biri olup, o silahı Bay Brown'a verir misiniz, lütfen? Hayır. | Open Subtitles | سيد رمادي, هل يمكنك أن تكون لطيفا بما فيه الكفاية لإعطاء السلاح للسيد بني من فضلك؟ |
| Devam edin, Bay Brown. Mesajınızı iletin. | Open Subtitles | إستمرّْ، سّيد براون أخبرْنا رسالتَكَ |