| Bir bayanın onun yaptığı şeyi ikinci kez yapması zordur. Öyle değil mi? | Open Subtitles | ما فعلته هو ما تفعله السيدة مرة واحدة فقط ، أليس كذلك ؟ |
| Affedersiniz. Bana şampanya gönderen bayanın hangi kamarada kaldığını biliyor musunuz? | Open Subtitles | السيدة التي أرسلتْني الشمبانيا، هَلْ تَعْرفُ أَيّ غرفةَ هي في الدّاخلِ؟ |
| Bu hoş bayanın eski sevgilisini dev bir solucana mı dönüştürdün? | Open Subtitles | هل حولتي الحبيب السابق لهذه السيدة اللطيفة إلي دودة عملاقة ؟ |
| Güzel bir bayanın arkadaşlığı oldukça hoş sanırım Birsürü vardır diyordum? | Open Subtitles | أظن أنه لشيء مبهج أن تكون سيدة برفقتك من أجل التغيير |
| Senin pozisyonundaki bir bayanın bir çok şey bilebileceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | أنا أعتقد أن سيدة في موقعك تعرف الكثير من الأشياء |
| bayanın paketleri taşımasına yardım etmem gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أنّني يجب أن أساعد السيّدة في حمل الأغراض |
| Daha cinsel içerikli birşey yapmadık ama o yaşlı bayanın bana yaptırdığı küllüğe bak. | Open Subtitles | لم أفعل أي شئ جنسي حتى الأن .. أنظر إلى هذا التخريف الذي اجبرتنى هذه السيده العجوز بعمله .. |
| Bay Wilson, ben polisi ararken bu bayanın başında bekleyin. | Open Subtitles | سيد ولسون، اريدك ان تراقب هذه السيدة بينما اهاتف الشرطة. |
| Artık çalışanımız olmayan bir bayanın araması üzerine polis evimize yasadışı olarak girmiş. | Open Subtitles | الشرطة دخلت المنزل بشكل غير قانوني واتصلت بهم تلك السيدة التي تم تسريحها |
| Merak içinde bekliyor olacağım. Adama, yaşlı bayanın yaşından bahsettiniz mi? | Open Subtitles | سأكون حريصا لمعرفة ما يتم هل أخبرته عن سن السيدة العجوز؟ |
| "Şunu paketle lütfen. bayanın acelesi var." | Open Subtitles | غلفى هذة , رجاءً السيدة فى عجلة من أمرها |
| bayanın seninle görüşeceğini nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف تتأكد ان السيدة سوف توافق على مقابلتك ؟ |
| bayanın arabasını gözden geçirmek gerekiyor. ona bakacak mısın? | Open Subtitles | تحتاج عربة السيدة إنتباهك هل تُلقي عليها نظرة ؟ |
| O yaşlı bayanın karnı gurulduyor. | Open Subtitles | يجوعوا للموت؟ بإمكانك سماع صرير معدة تلك السيدة العجوز من هنا |
| Sikini genç bir bayanın ağzına sokmuş halde yakalanan ben değildim. | Open Subtitles | لست الرجل الذي تم قبض عليه وقضيبه في فم سيدة شابة |
| - Polis bize bir bayanın kefaletimizi ödediğini söylememiş miydi? - Söyledi. | Open Subtitles | ـ ألم يخبرك الضابط أن سيدة دفعت لنا الكفالة ـ نعم قال ذلك |
| Bir aktör kendine güvenmiyorsa güzel bir bayanın karşısında oynayamaz. | Open Subtitles | حيث يمكنك أن تكون ممثل تلعب أدوار أمام سيدة فائقة الجمال إذا كان غير مؤكد ؟ |
| Dışarı çıktığımda bu bayanın gitmesine izin vereceğim. | Open Subtitles | أنا سأدع هذه السيّدة تذهب عندما أصبح بالخارج |
| Bana öyle geliyor ki, bu genç bayanın tek suçu... kahramanlık ve boyunun uzamasını istemesi. | Open Subtitles | من المؤكد انها تبدو لي يبدو ان جريمه هذه السيده الشابه الوحيده ان تكون بطله وارادتها بان تكون طويله |
| Altı tane genç adamın, yaşlı bir bayanın tekerleğini değiştirmek için durduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق هذا 6 رجال يتوّقفون لمساعدة سيّدة مسّنة لـ إصلاح إطار سيّارتها |
| Bu güzel bayanın eşyalarını geri vermek istemeyen var mı? | Open Subtitles | هل يرغب أحدكم سادتي أن يعيد للسيدة اللطيفة حاجياتها ؟ |
| - Komiser... bayanın sorusunu yanıtlamadınız. | Open Subtitles | ملازم لم تجب على سؤال الآنسة لم لا تخبرها الحقيقة ؟ |
| Fakat yanımda muhteşem bir genç bayanın fotoğrafını götürüyorum. | Open Subtitles | ..ولكنني سأخذ معي لوحة رائعة من سيده صغيرة |
| Biliyor musun, bu güzel bayanın elinde keskin bir makas varken böyle çırpınmasan iyi olur. | Open Subtitles | اتعلم , انك لا يجب عليك القفز بينما, تمسك تلك المرأه الجميله مقص حاده |
| Belki de avukat bayanın evini yakıveririm. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنا سَأَضِعُ المحامي بيت السيدةِ محترقِ. |
| Kapıcı! bayanın çantalarını getir ve onları içeri al, lütfen. | Open Subtitles | أيها العامل ضع حقائب الأنسة فى الخلف وخذهم إلى الداخل. |
| O gün o iki İtalyan bayanın ne söyledikleri hakkında hiçbir fikrim yoktu. | Open Subtitles | لا أدرى عن أى شىء كانتا السيدتان الايطاليتان تغنيان |
| Yapımcı bayanın yanına git ve Ona : fırını açık bıraktığını söyle. | Open Subtitles | اذهب للسيّدة المنتجة وقل لها أنّها تركت الفرن شغالاً |
| Botların kirli. Bir bayanın botlarında pislik olmasını pek uygun bulmuyorum. | Open Subtitles | لا أجده ملائما بالنسبة لسيدة أن تقوم بتلميع جزمتها |
| Daha da kötüsü iki bayanın kavgasını durdurmama neden oluyorsunuz. | Open Subtitles | والأدهى من ذلك، أنكما تجبرانني على منع سيدتين من الاشتباك |