| "Bayan Crawford, aslında kimsenin ona bir şey hissetmediği tatlı tatlı gülümseyen bir sahtekar. | Open Subtitles | السيدة كروفورد ذات الإبتسامة اللطيفة الزائفة الشخص بالكاد يشعر أي شيء تجاهها |
| Sigortacımız şu ana kadar Bayan Crawford'un "ender görülen zatürre" teşhisine dayanarak bu zararı karşıladı. | Open Subtitles | شركة التأمين، إلى هذه النقطة قامت بتغطية كل الخسائر على أسس تشخيص السيدة كروفورد |
| Dediğim gibi Bayan Crawford'un sağlığı düzelecek gibi olmadığı için stüdyo tüm enerjisini toparlanmaya vermesi için.. | Open Subtitles | كما كنت أقول، نظراً لحالة السيدة كروفورد وعدم وجود مؤشرات للتحسن الاستيديو يود منها الحرية بتكريس |
| Bayan Crawford bir fırsat istiyorum. | Open Subtitles | السيدة كروفورد أنا فقد أحتاج أول قضمة |
| Frannie Bayan Crawford adına süit ayrılmıştı. | Open Subtitles | السيدة كروفورد لديها حجز بجناح |
| Bayan Crawford buraya Newtonville'den geldi. | Open Subtitles | السيدة (كروفورد) قطعت كلّ هذه المسافة من مدينة نيوتنفيل |
| - Bayan Crawford çıktı. | Open Subtitles | السيدة كروفورد في الخارج |