| Hatta, ülke bayrakları uslu durmaya meyilliler. | TED | في الحقيقة فإن أعلام الدول تميل إلى التصرف. |
| Yani, Dünya Şampiyonası'nda hepimiz gördük. Nasıl da her yer birdenbire Almanya bayrakları ile dolup taştı. | Open Subtitles | شاهدنا ذلك خلال نهائيات كأس العالم كانت هناك أعلام المانيه في كل مكان. |
| Pistteki sürücüler, uyarı bayrakları kaldırıldı. | Open Subtitles | جميع السائقين في الحلبة. تم رفع أعلام الحذر. |
| Slimey, bayrakları çıkar ve sana verdiğim iletiyi göndere çek. | Open Subtitles | استعمل الرايات وانقل الرسالة التي امرتك بها |
| Köşe bayrakları, kutuyu aldım. Çimento, çekiç, güzel. | Open Subtitles | اعلام للركنيات وصندوق واسمنت ومطرقة , حسناً |
| Shingen'nin bayrakları Leyasu'ya kendisinin orada olduğuna inandırır. | Open Subtitles | رايات شينجن سَتَجْعلُ ايازو يَعتقدُ بأنّه هناك |
| İki dilleri, iki bayrakları, iki marşları ve iki ayrı bağlılıkları var. | Open Subtitles | لديهم لغتين ، علمين ، ولائين ، نشيدين وطنين |
| Aklınızda bulunsun, bayrakların arkasında dediğimizde gerçekten bu bayrakları kastetmiyoruz. | Open Subtitles | أذكركم، حينما نقول وراء الأعلام لا نقصد هذه الأعلام حرفيًا |
| Katiller her zaman cinayet mahalline geri döner. Soylu bayrakları ve renkleri. | Open Subtitles | القتلة دائما ما يحومون حول مكان جريمتهم أعلام ملكية ملونة |
| Parçalara ayrılan ülke bayrakları ve bundan sorumlu olduğunu düşündüğüm kadın. | Open Subtitles | أعلام البلدان التي تمزّقت أشلاءأً و المرأة التي أحسّ أنها مسؤولة عن ذلك |
| Birlikte yaşamanın ruhu dolayısıyla bugünkü bölümümüzün teması birleşen ülkelerin bayrakları. | Open Subtitles | إذًا بِذكر التعايش موضوع حلقة اليوم هو أعلام منطقتان مختلفتان يجتمعان معًا ليكونوا علم واحد |
| hepimizin bahçesinde müteffik bayrakları olduğunu; ırkçı, cinsiyetçi ve eğitimsiz olduğumuzu; | TED | "يظنون أننا نعلق أعلام الكونفيدرالية في أفنية منازلنا، وأننا عنصريون ومتحيزون جنسيًا وغير متعلمين،" |
| bayrakları Berlin'e götürdük. | Open Subtitles | "يفني خالدي" مصور بالجيش الأحمر في خياطتهم إلى ثلاثة أعلام وحملناهم إلى برلين |
| Rubik yılan, ülkelerin bayrakları, ...uzun araba sürüşleri, ünlü barajlar sadece siluetten köpek cinsi tahmin edebilmek? | Open Subtitles | Rubik مكعّب، مجال Rubik. أفعى Rubik، أعلام دول العالم، قيادة السيارة في الخارج، سدود مشهورة، |
| bayrakları kaldırma ihtimalini çok azaltır. | Open Subtitles | يجعلها أقل احتمالا لرفع أي أعلام |
| Bunlar Tibet dua bayrakları. | TED | وهذه أعلام الصلوات اهل " التيبت " |
| Bütün o bayrakları ve kartları düzenlersin. | Open Subtitles | أخذ الرايات إلى مركز السيارات وسط البلدة |
| Bu çok dehşet verici. bayrakları unut gitsin. | Open Subtitles | هذا سيكبدنا عناءً بالغًا، انسَ أمر الرايات. |
| Empire State bayrakları! | Open Subtitles | اعلام بناية إمباير ستيتِ المثلثة |
| Resmî işaret ve Antarktik Antlaşması'ndaki devletlerin bayrakları Antarktika'nın hiç kimseye ait olmadığını ve bilimin yararı ve insanlığın ilerleyişi için kullanılacağını hatırlatıyor. | Open Subtitles | هذه الشعائر و الاتفاقات القطبية ترفع رايات تذكرنا دائماً أن أنتاركتيكا ليست ملكاً لأى شخص لكنها محفوظة لخدمة العِلم |
| Liechtenstein ile Haiti'nin bayrakları tesadüfen birbirinin aynısıymış. | Open Subtitles | لقد شاءت الصدفة أن يكون لكل من ليختنشتاين " و " هايتي " علمين متماثلين " |
| Şiir 1: Reg bayrakları sebebidir güzel bayrakların. | TED | القصيدة 1: الأعلام الحمراء هي السبب أن الأعلام جميلة. |
| Çoğu, bayrakları ve milletleri uğruna, istemeye istemeye savaşa gitti. | Open Subtitles | بالنسبة لكل هؤلاء الملوحين بالأعلام فإن كثيرين قد ذهبوا للحرب دون رغبتهم |