| Hayatta bazı anlar vardır, Lucas geçmişi temizleyip yoluna devam etmek zorundasındır. | Open Subtitles | هناك لحظات في الحياة، لوكاس حيث عليك التخلص من الماضي والمضي قدماً |
| Hayatta, asla unutamayacağınız bazı anlar vardır. | Open Subtitles | هناك لحظات في الحياة لن تنساها أبداً |
| İnsanda hayat boyu iz bırakan bazı anlar vardır. | Open Subtitles | هناك عدة لحظات في الحياة تترك فيك أثراً |
| Yine de, bazı anlar vardı, hiç şüphesiz, gerçek, içten müzikal etkileşimin gerçekleştiği bazı anlar vardı. | TED | ولكن مجدداً كان هناك لحظات حتماً لحظات كانت واقعية جداً .. صدقاً .. اثناء العزف كنت مستمتعا و مأخوذاً بها موسيقياً |
| Babam, bazı anlar insanların birden ortadan kaybolduğunu kimsenin nereye ve niye gittiklerini bilmediğini söylerdi. | Open Subtitles | لقد أخبرنا أبى أنه هناك لحظات فى حياة أى شخص عندما تختفى الناس فحسب بدون أن يعلم أى احد أين يذهبوا و لماذا |
| Ama hayatta bazı anlar öyle kalmalı, hatırlayacağımız küçük bir anı olarak. | Open Subtitles | ولكن بعض لحظات في الوقت المناسب وتهدف فقط ان تكون مجرد ... ذاكرة عابرة بالنسبة لنا للتمسك بها |
| Kasanın içinde bazı anlar vardı. | Open Subtitles | أتعلمين، مرّت عليّ لحظات في تلك الخزينة... |
| Hayatta bazı anlar vardır... | Open Subtitles | هناك لحظات في الحياه |
| Bence, dünyada bir başlangıcın gerçekleştiği bazı anlar var. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك لحظات معينة يحدث فيها انفتاح في العالم.. |
| Evet, başardık. Gerçi işin tehlikeye girdiği bazı anlar da oldu. | Open Subtitles | كانت هناك لحظات صادفتنا عندما أصبح الأمر معقد |
| bazı anlar vardı. Gerçek dostluk... - ...kardeşlik anları. | Open Subtitles | حسنٌ، كانت هناك لحظات من الصداقة الحقيقيّة والأخويّة. |
| bazı anlar vardı ki, başarabileceğimi sanmıyordum. | Open Subtitles | كانت هناك لحظات فكرت اني لن أستطيع فعلها |
| Evet bazı anlar vardı. | Open Subtitles | أجل، كانت هناك لحظات مميزة بيننا |
| Katlanabilir bulduğum bazı anlar yok değil. | Open Subtitles | هناك لحظات بالتأكيد ليست سيئة |