| Yüzüme yastık kapattı çünkü küçük bebeğinden çok kendisini umursuyordu. | Open Subtitles | كانت تضع الوسادة على وجهي لأنها تهتم بنفسها أكثر من طفلتها الصغيرة |
| Aynı anda hem işe geri döndü, hem de ilk kez bebeğinden ayrı; zor olmalı. | Open Subtitles | أن تكون في العمل وبعيدة عن طفلتها لأوّل مرّة، يُمكن أن يكون ذلك صعباً. |
| Bende, onu bebeğinden uzaklaştırdığın için suçluluk duyduğunu sanıyordum ama senin açıklaman da mantıklı. | Open Subtitles | أيضاً؟ ! أرى أنّك تشعرُ بالذنب لإبعادكَ إياها عن طفلتها |
| - Anna Watson'dan ve bebeğinden uzak durun, duyuyor musunuz? | Open Subtitles | لا تذهبي إلى أي مكان بالقرب من (آنا واتسون) أو طفلتها. |
| Göz bebeğinden iğne sokup retinasında bulunan anormal hücrelerden kurtulacağız. | Open Subtitles | سأدخل إبرة في إنسان العين و سأتخلص من الخلايا الغير طبيعية في شبكية العين |
| - Anna Watson'dan ve bebeğinden uzak durun, duyuyor musunuz? | Open Subtitles | لا تذهبي إلى أي مكان بالقرب من (آنا واتسون) أو طفلتها. |
| Göz bebeğinden iğne sokup retinasında bulunan anormal hücrelerden kurtulacağız. | Open Subtitles | سأدخل إبرة في إنسان العين و سأتخلص من الخلايا الغير طبيعية في شبكية العين |