| Babamı eroinle öldürmemeliydim ama onu o bedenden çıkarmalıydım. | TED | لا ينبغي أن أقتل أبي بالهيروين، ولكن يجب أن أخرجه من ذلك الجسد. |
| Beni bu tatlı bedenden uzaklaştırmanın çok kolay olacağını sanma. | Open Subtitles | لا تظن أنه سيكون من السهل إخراجي من هذا الجسد الجميل |
| Hele bedenden ziyade ruh söz konusuysa. | Open Subtitles | لا سيما إذا كانت تخص الروح اكثر من الجسد |
| Ruhun bedenden ayrıldığına, bedenin ölümlü olup,.. | Open Subtitles | سيكون جيدا التفكير بأن الروح تعيش منفصلة عن الجسد |
| Bu plastik bedenden bir kurtulursak Hollywood'un en ateşli çifti olacağız. | Open Subtitles | سنتخلص من هذه الأجسام البلاستيكية للأبد وسنكون أفضل ثنائي في هوليود |
| Neden derin uyku işleminde bilinç bedenden ayrılıyor? | Open Subtitles | لماذا تفصل الوعى عن الجسد فى عمليه الثبات البارد ؟ |
| Sadece bu bedenden ve benlikten ibaret olmadığımı biliyorum. | Open Subtitles | انني اعلم انني اكبر سمو من هذ الجسد والوعي |
| Bazı seyler bedenden silinemez. | Open Subtitles | هناك بعض الأشياء التي لا يمكن إزالتها من الجسد |
| Daha pasif bir yöntemdir çünkü katil yaşamın bedenden ayrılışını hissedemez. | Open Subtitles | بالواقع انه اكثر سلبية لان القاتل لا يستطيع الشعور بالحياة تفارق الجسد |
| Öncelikle senden içinde bulunduğumuz durumu açıklamanı, sonra da bu bedenden dolayı bir özür bekliyorum. | Open Subtitles | أحتاجك أن تُخبرني بالوضع وتبريرٌ لهذا الجسد. |
| Hala açlık çekiyorsunuz çünkü açlık sadece bedenden gelmez. | Open Subtitles | و مع ذلك , لازلتم تتضورون جوعاً لأن الشعور بالجوع لا يصدر فقط من الجسد |
| Bu bedenden çıkmak için can atıyorum. | Open Subtitles | أجل، بسرعة.. إنّي متلهف للخروج من هذا الجسد. |
| Birini ele geçirmiş olan ruh eğer bu kutuya bakarsa, ele geçirdiği bedenden sıyrılır. | Open Subtitles | عندما تُحتجز الروح المتملكة داخل هذا الصندوق, سيتم إنتزاعها من الجسد المُضيّف |
| İlahi yanıklar. Ruh bedenden ayrılınca çıkar. | Open Subtitles | علامات حرق سماوية تتركها الروح عندما تغادر الجسد |
| Yalnız başıma ruhu bedenden ayırmasını buldum ve o ruhlar bana modern çağdaki tüm büyücülerden fazla güç verdi. | Open Subtitles | لوحدي اكتشفت كيف أفصل الروح عن الجسد ومنحتني هذه الأرواح قوّة تفوق جميع سحرة العصر الحديث |
| Kullandığın teknolojiden bahsediyorum, insan ruhunu bedenden sökerek sonsuza kadar koordinatları tekrarlattıran şeyden. | Open Subtitles | التكنولوجيا التي تستخدمها التي تخرج الروح من الجسد وتجعله يكرر احداثياتك للأبد |
| bedenden ziyade bu ruhtur, bunu hedef almak zorundayız. | Open Subtitles | انها الروح بدلا من الجسد التي يجب أن نستهدفها |
| O bedenden kurtulmanı veya güçlerini kullanmanı engelliyor. | Open Subtitles | تمنعك من التحول من هذا الجسد وأو إستخدام قواك |
| Asıl bedenden doku alıp senin bedenine antikor sentezlersek vücudun beyni kabul edebilir. | Open Subtitles | لا إذا نَنتزعُ نسيجاً مِنْ الجسمِ الأصليِ. . ويُركّبُ الأجسام المضادةَ لمَنْعك من رَفْض الدماغِ. |
| Birbirine kenetlenen iki bedenden ibaret değil. Hayat bu demek. | Open Subtitles | الأمر ليس فقط عبارة عن جسدين يتبادلان الحب ,إنها الحياة |