| Ve zamanın büyük mimarları; Beethoven gibi besteciler bir ömrün anlayışlarını paylaşabildiler. | TED | وفي هذه الاشكال الكبيرة تمكن العديد من الملحنين من امثال بيتهوفين من مشاركة رؤى من العمر |
| Brahm'ın 2. senfonisi, biraz Beethoven, Handel ve tek bir Yunan notası bile yok. | Open Subtitles | سيمفونية برامز الثانية.. القليل من بيتهوفين هاندل و لن يوجد أي شيء يوناني |
| Ludwig Van Beethoven ismini hiç duydunuz mu? | Open Subtitles | : هل تعرفين الاسم لودفينغ فان بيتهوفين ؟ |
| Oraya tıpkı bu Beethoven görüntüsü gibi istediğiniz görüntüyü koyuyorsunuz | TED | يمكنك وضع أي صورة فيه،مثل تلك الصورة لبيتهوفن. |
| Keşke Beethoven çalsaydım. | Open Subtitles | يجـب أن أسـتمع الى موسيقى بتهوفن في هذه الحالة هذه ليـسـت لبتهوفن |
| Bana bir film gösterdikleri sırada toplama kamplarıyla ilgili fon müziği Beethoven'e aitti. | Open Subtitles | حدث هذا أثناء عرضهم فيلم قاسي عن معسكر تجميع، على خلفية موسيقى بيتهوفن |
| Ludwig Van Beethoven'ı takdim edebilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكن أن أقدم السيد لودفينغ فان بيتهوفين |
| Ben Ludwig Van Beethoven ve yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا لودفيغ فان بيتهوفين وأنا أحتاج إلى مساعدتك |
| Dikkatimize çarptı ki, bazı uşaklara gizlice çocuğa ulaşabilmek için rüşvet veriyormuşsunuz bay Beethoven'ın buna izin vermediğini bildiğiniz halde... | Open Subtitles | لقد بلغنا أنك كنتِ ... ترشين الخدم للوصول إلى إبنك بالسر بينما أنت تعلمين أن ... السيد بيتهوفين لن يسمح |
| Chancellor Metternich rahatsızlığı nedeniyle Bay Beethoven kendisi adına benim konuşmamı rica etti. | Open Subtitles | تشانسيلور ميتينيك بسبب علته ، السيد بيتهوفين طلب مني أن أتحدث عنه |
| Bay Beethoven Avusturya'yı ve sizin Viyana meclisinde ki ihtişamlı diplomasinizin tüm Avrupa'da barışı sağlamasıyla ilgili büyük bir oratoryo yazdığını söylüyor. | Open Subtitles | السيد بيتهوفين يتقدم بعرض كتابة مقطوعة فخمة يطري على النمسا وديبلوماسيتك الرائعة في مؤتمر فيينا |
| Aslında, Beethoven'la bolca vakit geçirirsen mutlaka birkaç şeyi kulaktan dolma öğrenirsin. | Open Subtitles | إن تسكعتي مع بيتهوفين فستتعلمين بعض الاشياء |
| Biliyor musun bir kitapta Beethoven'ın boyandığı iddia ediliyor. | Open Subtitles | أعَلِمتَ انَ أحَدَهُم ادَّعى في كِتابٍ لَه أنَ بيتهوفين كانَ أسوداً؟ |
| Tam ihtiyacım olan şey de buydu. Beethoven ve Mozart bir arada. | Open Subtitles | هذا كل ما احتجت بيتهوفين وموزارت اجتمعوا |
| Beethoven'in 5. senfonisini aslında kim besteledi? | Open Subtitles | من الذي حقاً الف سمفونية بيتهوفين الخامسة؟ |
| Bir Beethoven sonatı çalan piyanistin hareketleri gibi uzun hareket dizilerinin hafızasını düşünün. | TED | فكر في ذكرى حركات مؤقتة متتالية لمدة من الزمن ، مثلا كعازف بيانو يعزف مقطوعة لبيتهوفن. |
| Klasikleri çalıyorlar, Beethoven, Mozart Enya, öyle şeyler | Open Subtitles | هناك واحدة في نهاية الشهر المحبين للموسيقى سيؤدون الكلاسيك سيؤدون لبيتهوفن وموزارت إينيا ذلك النوع من الأشياء |
| Eğer Beethoven'a uyarsa bana da uyar. | Open Subtitles | لا بأس بالنسبة لي إذا كان لا بأس بالنسبه لبيتهوفن. |
| Ben gerçekten kendime güveniyorum çünkü zaman akıp giderken hangi kararları alacağım diye düşünmek zorundayım Beethoven'ın notaları aklımdan geçerken, ve aynı zamanda ona nasıl değişiklikler yapacağımı düşünüyorum. | TED | أنا أميل إليها، لأنني، لأنني يجب أن أفكّر في القررات التي أتخذها وبسرعة بديهية في نفس الوقت الذي يمر نص بتهوفن في رأسي وأنا أحاول معرفة ماهية التعديلات التي سأجريها |
| - "Tuşları" görürüm. - Tamam, Beethoven, okey? | Open Subtitles | "أنا أرى "أعواد الطعام - حسناً, بتهوفن, موافقة ؟ |
| Neyse ki Ludwig imzalasın diye bütün Beethoven nota kağıtlarını getirmiştir. | Open Subtitles | لحسن الحظ ,لقد جلب جميع اوراق بيتهوفن الموسيقية لودفيج ليوقع عليها |
| Beethoven olmak istiyorum. | Open Subtitles | خذيني كمثال كنت أريد أن أكون كبيتهوفن. |
| Aslında bu Beethoven'dan bir parçaydı ve bu durumda besteci olarak hiçbir şey yapmadım. | TED | بالحقيقة، تلك كانت مقطوعةً لبتهوفن ولم أكن أقدمها كمؤلف موسيقي |
| Bu Brandenburg konçertosu ise inanılmaz ve senin Beethoven'a karşı olan duyarlılığını aksediyorum. | Open Subtitles | كونشريتو براندبورغ ليست مزحة وانا اردد رايك فيما يتعلق ببتهوفن |