"beklemeyeceğiz" - Translation from Turkish to Arabic

• ننتظر
• ننتظرهم
• ننتظرك

Bunu öğrenmek için beklemeyeceğiz.Tabur bizim doğuya, dağlara gitmemizi ve savunma pozisyonuna geçmemizi istiyor.
ــ أتعرف متى ؟ ــ لن ننتظر لنكتشف ذلك تريد منا الكتائب التوجه شرقاً لنعد وضعية دفاعية

Burada oturup ölümü beklemeyeceğiz. Onun üstüne gideceğiz.
لن نجلس هنا و ننتظر أن نموت سوف نهرب من هنا

Atım daha hızlı ve güçlü. Kanıtlamak için Derbi'yi beklemeyeceğiz.
حصاني أسرع وأقوى ولن ننتظر الديربي لكي نثبت هذا

Yeterince fazla bekledik. Daha fazla beklemeyeceğiz.
لقد انتظرنا بما فيه الكفاية لا نريد أن ننتظر أكثر من ذلك..

Bu sefer sonraki hamleyi onların yapmasını beklemeyeceğiz.
و نحن لن ننتظرهم ليقوموا بخطوتهم القادمه

Öyle oturup ICBM'nin tamamen hazırlanmasını beklemeyeceğiz. Anladınız mı?
لن ننتظر ببساطة حتى يمتلئ الصاروخ العابر للقارات بالكاملهل نحن واضحون بذلك؟

Daha fazla beklemeyeceğiz! Söyle müziğe başlasınlar.
لن ننتظر بعد الآن، أخبرهم أن يبدأوا عزف الموسيقى.

Direktör bizzat soruşturmamızı istedi ve ceset beklemeyeceğiz.
المدير شخصيا طلب منا التحقيق و نحن لن ننتظر ظهور جثة

Tamam, sizi küçük azgın ucubeler iki saniyeliğine birbirinizi gıcırdatmayı kesin çünkü bu büyük sürpriz için bütün gece bekledik, biliyorum ama daha fazla beklemeyeceğiz.
كل الحق، كنت قليلا النزوات قرنية، وقف طحن على بعضها البعض لمدة ثانيتين، لأنني أعرف كنا ننتظر طوال الليل لمفاجأة كبيرة،

Para için gidiyoruz. Kimseyi beklemeyeceğiz.
سنذهب للحصول علي المال لن ننتظر احد

Onun aramasını beklemeyeceğiz.
نحن لا ننتظر مكالمته لقد طردنا من العمل

- Ne demek beklemeyeceğiz?
ماذا تعنى بأننا لن ننتظر قدومهم ؟

Birlikte olmak için dört yıl daha beklemeyeceğiz.
لن ننتظر أربع سنوات لنكون معاً.

Bu şeyin gelip de bizi yemesini beklemeyeceğiz!
نحن لن ننتظر قدوم هذا الشئ إلى هنا ليلتهمنا!

Tabloyu almak için geç olmasını beklemeyeceğiz.
لن ننتظر حتى الليل لنأخذ اللوحة.

Herhangi bir servetin bize miras kalmasını beklemeyeceğiz.
الثروة؟ لن ننتظر حتى نرث أية ثروة.

Milica'yı beklemeyeceğiz. Gelir veya gelmez, kendisi bilir.
لن ننتظر لميليتسا الموجودون كافون

Milica'yı beklemeyeceğiz. Gelir veya gelmez, kendisi bilir.
لن ننتظر ميليتسا الموجودون كافون

Tekrar bize saldırmalarını beklemeyeceğiz.
سوف لن ننتظرهم ليهجموا علينا مجددا عندما نردّ، وسوف نردّ

Tekrar bize saldırmalarını beklemeyeceğiz.
لن ننتظرهم ليهاجموننا ثانية لأجل ذلك، واعتبارا من هذه اللحظة

Hazırlanman gerek, çünkü seni beklemeyeceğiz.
أول يوم؟ يجب أن تستعدي. لأننا لن ننتظرك.