| Yani, benim de savaşa katılmamı ciddi olarak beklemezler. | Open Subtitles | أعني أنهم لا يتوقعون مني أن أقوم بأي قتال |
| Ama iş arkadaşlarınız birazdan eve dönmenizi beklemezler mi? | Open Subtitles | ولكن هل زملائك يتوقعون منك انك ستعود لبلدك في وقت قصير؟ |
| Ateş etmeye başlamadan önce bir çevirmenin ortaya çıkmasını beklemezler. | Open Subtitles | إنهم لن ينتظروا المترجم حتى يظهر , قبل ان يبدئوا إطلاق النار |
| Bazen karşı taraftan ateş açılıncaya kadar beklerler, fakat genellikle beklemezler. | Open Subtitles | وأحياناً أقصد بأنهم أحياناً ينتظرون حتى تتم مهاجمتهم، ولكن في الأغلب لا ينتظروا |
| Almanlar, bu kadar geç bir tarihte bir sabotaj ekibi beklemezler. | Open Subtitles | الالمان لن يتوقعوا فريق من المخربيين في هذا الوقت المظلم |
| Evet, uyarı gönderildiği için sınırdan geçmeni beklemezler. | Open Subtitles | لن يتوقعوا ان تجتاز الحدود باعتبار ان الأنذار قد تعمم |
| Cadılar dua edip cevap beklemezler. | Open Subtitles | الساحرات لا يصلين و ينتظرن الحصول على إجابات. |
| Ailemiz yaşındaki insanlar aşkın filizlenmesini beklemezler. | Open Subtitles | الأشخاص في عمر آبائنا لا ينتظرون الحب من اجل التفتح |
| Baglerlar fırtınanın içinde beni beklemezler. Onlara sürpriz yapacağım. | Open Subtitles | البغلرز لن يتوقعون قدومي بهذه العاصفة .لن يعرفون الا إذا فات أوانهم |
| Onlara şimdi saldırmamızı asla beklemezler. | Open Subtitles | آخر شيء انهم يتوقعون أننا بالرد عليهم الآن. |
| Nick, insanlar bazen sadece hediye verirler ve karşılığında da bir şey beklemezler. | Open Subtitles | -في بعض الأحيان الناس تقدم الهدايا ولا يتوقعون شيئاً بالمقابل |
| Beni yanlış anlamayın, Michael'a hayranımdır filan ama zaten bizden böyle bir şeyi beklemezler mi? | Open Subtitles | ..لاتفهمني بشكل خاطئ ..أنا أحب (مايكل جاكسون) وكل شيء لكن أليس ذلك مالذي يتوقعون منا عمله ؟ |
| Senin ayin yapmanı durup beklemezler! | Open Subtitles | و لن ينتظروا إلى أن يتم طردهم! |
| Bu adamlar da belki Osetyalı olabilirler ama sonsuza dek beklemezler. | Open Subtitles | ذانكَ الرجلان قد يكونا من (أوسيتا)، لكنهم لن ينتظروا أبداً. |
| - Uzun süre beklemezler, Cass. | Open Subtitles | (لن ينتظروا أكثر من ذلك، (كاس |
| Alarm verildiğinden sınırı geçmeni asla beklemezler. | Open Subtitles | لن يتوقعوا ان تجتاز الحدود باعتبار ان الأنذار قد تعمم |
| Lf, onlara göre bu iş yapılamaz, bizi buradan beklemezler. | Open Subtitles | لأنهم برأيهم الأمر مستحيل لن يتوقعوا هجومنا |
| Alarm verildiğinden sınırı geçmeni asla beklemezler. | Open Subtitles | لن يتوقعوا أن تجتاز الحدود باعتبار أن الأنذار قد تعمم |
| Bu gece d olunay tam açısına ulaştığında onlara saldıracağız. Zayıf olduğum bir anda saldırı beklemezler. | Open Subtitles | سنهجم على الذئاب ليلًا فلن يتوقعوا هذا لاني سأكون ضغيف |
| O tür özel kızlar benim gibilerini beklemezler. | Open Subtitles | مثل هؤلاء البنات لا ينتظرن رجال مثلي |
| Her zaman gelene kadar beklemezler. | Open Subtitles | إنهم لا ينتظرون دوماً حتى لا تكونين جالسة عليه |