| Yüzünü değiştirdiğiniz gibi, Belinin ölçüsünü de değiştirebilir misiniz bugün, daha sonra? | Open Subtitles | هلاّ أجريت له عمليّة في خصره . كما فعلت في وجهه |
| Bir keresinde dönmesini sağlamak için Belinin ne kadar ince, saçlarırının ne kadar güzel olduğunu söyledim. | Open Subtitles | عندما قلت له كم خصره نحيل كم شعره جميل فقط لأجعله يستدير |
| Fakat o bulunduğunda, geceliği Belinin üstüne çekilmişti. Kesinlikle. | Open Subtitles | لكن عندما عُثر عليها، ثوب نومها .كان مرفوعاً إلى خصرها |
| Evinden ayrılmadan önce kolumu, Belinin arkasına doladım. | Open Subtitles | ومشيت معها إلى بنايتها، وقبل أن أرحل... وضعت يدي حول خصرها... |
| "Mutlu bir gecedeki dolunay gibi salınışı, büyülü olmalı Belinin ince kıvrımı" | Open Subtitles | إنها تأتي كالبدر في ليلة سعيدة بخصر رفيع و له قدرة سحرية |
| "Mutlu bir gecedeki dolunay gibi salınışı, büyülü olmalı Belinin ince kıvrımı." | Open Subtitles | إنها تأتي كالبدر في ليلة سعيدة بخصر رفيع و له قدرة سحرية |
| Şu ensende taşıdığın koca alet yüzünden Belinin kırılmamış olması mucize. | Open Subtitles | من الغريب أن ظهرك غير مكسور وفقاً لحجم السفينة التي تحملها معاك |
| Belinin altındaki her şey bana ait. Çok büyük değil, ama yine de benim. | Open Subtitles | كل شيء تحت خصره ملكـي هو ليس كثير لَكنه لي |
| Belinin aşağısında bir şey hissetmiyor. | Open Subtitles | لا يمكنه أن يشعر بأي شيء أسفل خصره |
| Bu tarafa. Sağ el, Belinin üzerine. | Open Subtitles | وهنا، يدك اليمني على خصرها |
| Jane'in sağ bacak baldırındaki aslan ve Belinin sol yanındaki boğaya birbirinden bağımsızmış gibi bakıyordum. | Open Subtitles | الأسد على ربلة الساق اليُمنى لـ(جين) والثور على الجانب الأيسر من خصرها كُنت أبحث بشأنهم بشكل مُنفصل |
| Büyülü olmalı Belinin ince kıvrımı, | Open Subtitles | بخصر رفيع و له قدرة سحرية |
| "Ancak büyülü olabilir Belinin ince kıvrımı, | Open Subtitles | بخصر رفيع و له قدرة سحرية |
| Veya Belinin zaman zaman ağrıyacağını kabullen. | Open Subtitles | أو تقبل فكرة أن ظهرك أنه سوف يئلمك |