| Kimliği belirsiz biri var. 3 saat sonra beyin ölümünü ilan edeceğiz. | Open Subtitles | لدينا مصاب مجهول الهويّة، بعد 3 ساعات علينا إعلان توقف نشاط مخه |
| Kullanım ilkeleri belirsiz hale geldiğinde herşey daha da karmaşıklaşıyor. | TED | إنها تصبح أكثر تعقيدا عندما تصبح مبادئ الاستخدام غامضة. |
| Kimliği belirsiz birinin aramalarıyla birleştirirsen yaşayabileceğim sadece 72 dakikam kaldı. | Open Subtitles | وفقاً لمكالمة مجهولة تعني أنه بقيي لدي 72 دقيقة لكي أعيشها |
| Kimliği belirsiz katil, peşindekileri atlatıp kuzey doğu eyaletlerindeki kordondan sıyrılmayı başardı. | Open Subtitles | و قد نجح الرجل المجهول الهويه فى ان يتسلل خفيه |
| Kadın hayatta ama kimliği belirsiz dedin. İlk ipucum neydi dersin? | Open Subtitles | انها على قيد الحياة وقد أسميتها جاين دو ، وهذه الاشارة الأولى |
| Oda karanlıktı. Sadece yerde uzanan belli belirsiz bir yığın gördüm. | Open Subtitles | ، الغرفة كانت مُظلمة رأيتُ فقط كومة مبهمة ملقاة على الأرض |
| Bu biraz belirsiz. Ya çalıştı, ya çalışmadı. Hangisi? | Open Subtitles | هذا يبدو غير واضح هل فعل هذا أم لم يفعل؟ |
| Benim için sessizliğin şu anki tanımı bu: oldukça belirsiz bir ses. | TED | هذا هو تعريفي الحالي للصمت: صوت مبهم وغامض للغاية. |
| koksidiyoidomikoz ya da belirsiz bir mantar enfeksiyonu da yok. Kötü haber ise, buna neyin sebep olduğunu bilmiyoruz, | TED | الخبر السار أنه ليس سرطان ولا سل ولا حمى الصحراء ولا نوع من أنواع العدوى الفطرية الغامضة. |
| Dans salonu ile ilgili şikayetleri yapanın kimliği belirsiz ya şikayetleri o yaptıysa? | Open Subtitles | كل البلاغات عن القاعة المسكونة جاءت من مجهول ماذا لو كان هو ؟ |
| Posta kutumuzda kimliği belirsiz birinden gelen... bir bağış çeki var. | Open Subtitles | في صندوق بريدنا لقد تسلّمنا من متبرع مجهول و شيك مصرفي |
| Kimliği belirsiz sivil bir tekne yarım mil mesafede hızla yaklaşıyor. | Open Subtitles | لدينا زورق مدني مجهول الهوية على بعد نصف ميل، ويقترب بسرعة |
| Aracıları, ahlak dışı tacirleri ve belirsiz veya gerçekte hiç olmayan yasaları istismar eden uluslararası sanat pazarını suçluyorum. | TED | أنا ألوم الوسطاء، المهربين وسوق الفن الدولي الذين يستغلون قوانين غامضة أو حتى غير موجودة. |
| Biraz belirsiz, efendim. Durumu değerlendireceğim. | Open Subtitles | انها مهمة غامضة قليلا يا سيدى ولكنى هنا لتقييم الموقف |
| belirsiz insan kafaları var ama etiketlerle tanımlanmışlar:... | Open Subtitles | بدلاً من الحيوانات, هناك رؤوس إنسانية غامضة معرفة عبر ملصقات |
| Jane Doe(kimliği belirsiz hasta),yaklaşık 6 aylık hamile, moloz yığınının altında bulundu. | Open Subtitles | , مجهولة الهوية , حوالي حامل في 6 أشهر وجدتها تحت الأنقاض |
| Kimliği belirsiz dostumuz, bir aşağı bir yukarı gezindi. | Open Subtitles | واخذ الزميل المجهول يذرع الغرفة جيئة وذهابا. |
| Seninle konuştuktan sonra eski dosyaları senin tarif ettiğin izlere göre yeniden inceledim, ve bu kimliği belirsiz şahsı kaçırmışım. | Open Subtitles | بعد مكالمتك راجعت ملفاتنا على أي شخص به العلامات التي وصفتيها وفاتني ذلك جون دو |
| Onay vermenin belirsiz olduğu durumlar var ve buna dair büyük çapta kültürel konuşmalar yapmamız lazım. | TED | هناك أوقات عندما تكون الموافقة مبهمة ونحتاجُ إلى نقاش على مستوى ثقافي كبير حولها. |
| Ama biraz, belirsiz sanki bir şey varmış gibi, amaniye hatırlayamıyorum? | Open Subtitles | لكن غير واضح .. مثل ..مثل كأن هنالك شئ لكن لماذا لا استطيع التذكر ؟ |
| Cidden adamım! Bu kadınla ilgili belli belirsiz bir aşinalık olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | الآن الا تظن بأن هناك شيئاً مألوفاً بشكل مبهم حول تلك المرأة؟ |
| On gün sonra, baş sağlığı dileyen bir sürü belirsiz mesaj alırken San Francisco General Hastanesi'nde nöbetteydim. | TED | بعد عشرة أيام وأنا في مناوبة في مستشفى سان فرانسيسكو العام بدأت في استقبال كمية من رسائل المواساة الغامضة |
| Bunları UKKBKS'de buldum. Ulusal kayıp ve kimliği belirsiz kişiler sistemi. | Open Subtitles | وجدت هؤلاء من خلال أسماء المفقوديين القومي ونظام الاشخاص الغير معروفين |
| Aman tanrım, senin bu belirsiz alan düşünceni sevdiğimi düşünmüyorum. | Open Subtitles | يـا إلهي، لا أظن أني أحببت إيقاع منطقتك الغير واضحة. |
| Hedefler önemlidir, eylem odaklıdır, ilham vericidir ve belirsiz düşüncelere karşı aşı gibidir. | TED | والأهداف تكون ذات مغزى، عملية المنحى، ملهمة، نوع من اللقاح ضد التفكير الغامض. |
| Kimliği belirsiz kadın ile ilgili bir şey var mı? | Open Subtitles | هل وجدت شيئاً عن المجهولة ؟ مازلنا نعمل على الهوية |
| Sebebi hala belirsiz, fakat anlaşılan istemeden de olsa biraz dikkat çekmiş. | Open Subtitles | أسباب الحادث ما زالت غير معروفة لكنه جذب بعض الإنتباه الغير مرغوب. |
| Ve benim için senin imanın belirsiz ve nevrotikti. | Open Subtitles | ومن وجهة نظري إيمانك يبدو غامضاً ومثيراً |