"belki de hiç" - Translation from Turkish to Arabic

• ربما لم
• ربّما لا
• وربما لن
• او أيا

Bildirim üzerinden hızlıca geçerseniz, Belki de hiç içine dalmaya niyetiniz yokken bir şeyin içine kısa bir zaman da olsa dalmanızı sağlar.
إذا تابعت هذا الإشعار، فإنه يجدولك لتقضي فترة زمنية قصيرة وأنت منجذب لشيء ما ربما لم تكن تنوي أن يكون من اهتمامك.

Şaşırtıcı uç noktalar. Belki de hiç "tam hesap" kelimesini duymamışsındır.
نهايات رائعة، ربما لم تسمع بالقصّة بأكلمها ؟

Belki de hiç işbirliği yapmamamız gerekiyordur.
ربما لم يكن مطلوب أن نتعاون على الاطلاق.

Ralph'ın zekasının derinliğini kavrayamıyorlar; Belki de hiç kimse kavrayamaz.
هُو لا يستطيع فحسب استيعاب مدى ذكاء (رالف)، ربّما لا أحد يستطيع ذلك.

Hiç üst sınıf bir polis olamadım Belki de hiç olamayacağım.
لم أكن في يوما ما محققا محترفاّ وربما لن أكون كذلك

Ya da, hey... Belki de hiç burada değilim.
اتجسس على هذا العالم الأبله او أيا

Belki de hiç kaçmamalıydık.
هل تعلمين, ربما لم يكن علينا الهروب من قبل.

İnsan hayatı artık önemli değildi, Belki de hiç olmadı.
حياة الأنسان لم تعد مهمة بعد، أو ربما لم تكن مهمة أبداً.

İnsan hayatı artık önemli değildi, Belki de hiç olmadı.
الحياة البشرية لا يهم بعد الآن، أو ربما لم يفعل حقا.

- Belki de hiç konuşmadı. - Tüm gördüğümüz büyük bir Amerikalıydı.
ربما لم يفعل- كل ما رأيناه انه امريكي كبير-

Ahbaplar burada değiller. Belki de hiç gelmediler.
أهلك ليسوا هنا ، ربما لم يأتوا

Ama Belki de hiç öyle olmadı.
لكن ربما لم يكن هكذا على الاطلاق

Belki de hiç gitmemiştir!
أو ربما لم يغادرها على الإطلاق

Belki de hiç onlardan biriyle tanışma fırsatını yakalayamadın.
ربما لم تحصل على فرصة لتتعرف عليهم؟

- Bak, ben... Belki de hiç...
-انظري، ربّما لا أنجو .

O zamandan beri beslenmiyorum Belki de hiç beslenmemeliyim.
لكن لا ينبغي علي أن أتغذى وربما لن أفعل مطلقاً

Çünkü onu hâlâ etkiliyor olabilir ve Belki de hiç iyileşmiyordur.
لأنه ربما لا يزال يتعرض لتأثيره وربما لن يتحسن حاله

Belki de hiç söylemeyeceğim.
وربما لن أخبره.

Ya da, hey... Belki de hiç burada değilim.
او أيا او ربما اننى لست هنا