| Benim ve Ben'in müvekkilleri onunkinin 3 katı ile karşı karşıya. | Open Subtitles | ان موكلي ,موكل بن قد واجه هذا ثلاث مرات من قبل |
| Ben'in felaket haberini almasından çok kısa bir süre sonra motosiklet alma fırsatının önüne gelmesi ilahi bir müdahale olsa gerek. | Open Subtitles | يمكن للمرء أن يستنتج أن هذه الفرصة لشراء دراجة نارية ,بهذه السرعة بعد سماع أخبار بن الكارثية قد يكون تدخل إلاهي |
| Eğitim biliminin Ben'in tutkusu olmadığını iddia etmek külliyen yalan olmasa gerek. | Open Subtitles | لن يكون غير صحيح تماما إقتراح أن مهنة التعليم ليست شغف بن |
| Hayır anlaşmamıza göre, cephaneliği araştırdıktan sonra Ben'in peşinden gidecektik. | Open Subtitles | لا، كان إتفاقنا هو أن نذهب و نبحث عن بِن حالما نستكشف مستودع الأسلحة |
| Evet, bugün şehirden getirmeye söz verdiğin pasta. Ben'in favorisi. | Open Subtitles | نعم الكعكة التي وعدت ان تحضرها من المدينة المفضلة لبين |
| Ben'in ya da başka erkeklerin aklını çelebilecek kadar güzelliğin olabilir. | Open Subtitles | أعني, لديكي التوهج الكافي لتخطفي عيني بن أو أي رجل آخر |
| Ben'in ilk iki tekerlekli bisikleti. | Open Subtitles | نجاح باهر، والدراجة أول طفل بن الكبير في. |
| Kesinlikle Ben'in veya Matt'in gözlerinin içine bakmayın. | Open Subtitles | لا تنظروا الى بن او مات مباشرة فى الاعين |
| Eğer Ben'in ifadesindeki herşey doğruysa, kapınızı çalıp özür dileyeceğim. | Open Subtitles | لو تغير كل شىء حول قضية بن سأرن جرس الباب وأعتذر لك فى السجن. |
| Oh, ve Çaylak, lütfen buraya Ben'in bana ihtiyacı olduğu için geldiğini düşünme. | Open Subtitles | أوه، ومستجد، رجاءً لا تُفكّرْ بأنّك عِنْدَكَ تعال هنا لأن بن يَحتاجُني. |
| Ben'in evi olmadığı için Grace'in ev işi yapmasına ihtiyacı yoktu. | Open Subtitles | بن لم يكن عنده بيت،تجارب غرايس المنزلية كانت بكل تأكيد أشياء لا يحتاجها، |
| Kayalığın kenarına kadar giderseniz Ben'in garajının etrafını görüyorsunuz. | Open Subtitles | إذا أتجهة يميناً إلى حافةِ المنحدرِ أنت تَستطيعُ أن تنظر الى مرآبِ بن هناك. |
| - Merak ediyordum dostum Ben'in yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | كنت أتسائل إذا كنت تستطيع مساعدة صديقي بن هنا |
| Ben'in teorisini doğru sayarsak, takip sitemim düzgün çalışıyor,.. | Open Subtitles | بفتراض نظرية بن صحيحة ونموذج التتبع دقيق |
| Ekibe baktığımda, Ben'in görevi yöneteceğini umut ediyordum. | Open Subtitles | بالنسبة إلى رغبات الطاقم، توقّع أن بن قادر على أن يطير بالسفينة |
| Tekrar söylüyorum. Bence Ben'in gelmesi iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | سأخبرك مرة أخرى لا أظن أنّ بن عليه القدوم |
| Nasılsın? Ben Bill Herlihy. Ben'in koçu. | Open Subtitles | كيف حالك أنا بيل هيرليهي مدرب بن لا بد أنك والده |
| Ben'in grubu hâlâ orada ama ne zamandır, bunu bilemiyoruz. | Open Subtitles | مجموعة بِن لازالت هناك و لا نعلم لكم من الوقت سيبقون هناك |
| Ben'in odasına gidebilirsem başka bir giriş bulabilirim. | Open Subtitles | اذا أمكنني أن أصل لغرفة بِن ربما أتمكن من إيجاد مدخل آخر |
| Ben işsiz kalmıştım, Ben'in hastane faturaları vardı. | Open Subtitles | آنا عاطل عن العمل , فواتير المستشفى لبين |
| Ben'in o evde olduğunu bilseydim onu kurtarmaya çalışabilirdim. | Open Subtitles | لو أنني علمت أن بين كان في المنزل كنت سأحاول انقاذه |