"ben ödüyorum" - Translation from Turkish to Arabic

• أنا أدفع
• سأدفع ثمن
• أنا سأدفع
• أَدْفعُ
• وأنا أدفع
• وأنا سأدفع
• عدادي
• انا ادفع

Hükûmetler ödüyor, topluluklar ödüyor, sizler ödüyorsunuz, ben ödüyorum.
الحكومات تدفع، المجتمعات تدفع، أنتم تدفعون، أنا أدفع.

Ben vergi ödüyorum, seni lanet vahşi! Senin maaşını ben ödüyorum.
أنا أدفع الضرائب ايها المتوحش أنا أدفع مرتبك

Giydiği elbiselerin yapılan masajın ve bir gün ihtiyacı olacak estetiklerin parasını ben ödüyorum.
أنا أدفع ثمن الملابس التي يرتديها ذلك الجسد ، التدليك الذي يتلقّاه والعمليات التجميلية التي سيحتاجها ذات يوم

Tamam bakın, kahvaltıyı ben ödüyorum. Evet.
سأدفع ثمن الفطور، حتى تأتوا تساعدوني يا جماعة

Başka bir şey sipariş edebilirsin, ben ödüyorum.
يمكنك أن تطلبي شيئاً آخر أنا سأدفع

Yani, bu durumda, maaşını ben ödüyorum, kii, bu da beni onun patronu yapıyor.
لذا، بشكل آخر، أَدْفعُ راتبه، الذي يَجْعلُني رئيسَه.

Sen hapse girdiğin için bedelini ben ödüyorum.
أنت محبوس بالسجن وأنا أدفع ثمن لذلك

Hayır, yatak odamdayım ve kiranızın büyük kısmını ben ödüyorum.
أنا صادف و أن كنت في غرفة نومي وأنا سأدفع جزء جيد من إيجارك له

Girip çıkarken ışığı kapatmayı unutma çünkü parasını ben ödüyorum.
تاكد ان تغلق جميع اللمبات عندما تأتي وعندما ترحل لانها على عدادي

Buranın ipoteğini ben ödüyorum, hanımefendi. Yangın var!
انا ادفع الرهن العقاري لهذا المكان,ايتها السيدة

Ve daha fazla mal karşılığında faizlerini ben ödüyorum.
أنا أدفع الفوائد فى مقابل المزيد من المنتج

Faturaları, kirayı ben ödüyorum. Sen neyi ödüyorsun?
أنا أدفع الفواتير، أنا أدفع الإيجار أنت تدفع...

Bütün faturaları ben ödüyorum.
أنا أدفع كل الفواتير في هذه الشقة

Ne? Faturalarını ben ödüyorum, hatırladın mı?
أنا أدفع فواتيرك، تذكر ؟

Senin hatanı ben ödüyorum.
أنا أدفع ثمن خطأك

Rahatsız ettiğim için ben ödüyorum.
أنا أدفع الحساب كالعادة

Yine de, ben ödüyorum.
على الرغم من هذا، أنا أدفع

Biraları neden ben ödüyorum?
ولماذا سأدفع ثمن الجعّة؟

Asistanım Tag'i dışarı çıkarmaya ne dersin? ben ödüyorum.
ما رأيك بأن تخرج مع مساعدي (تاغ)، أنا سأدفع

Bu da yetmezmiş gibi avukat parasının da yarısını ben ödüyorum.
أَدْفعُ نِصْفَ أجرِ محاميها.