"ben de bu yüzden" - Translation from Turkish to Arabic

• ولهذا أنا
• لهذا أنا
• و لهذا السبب أنا
• ولهذا السبب أنا
• هذا هو سبب تواجدي

Annemin zarar görmez küçük eserinden haberim var. Ben de bu yüzden buradayım. Kasabayı terk ediyorum.
أعلم بشأن إبداع أمي المنيع، ولهذا أنا هنا، فسأغادر البلدة.

Annemin zarar görmez küçük eserinden haberim var. Ben de bu yüzden buradayım. Kasabayı terk ediyorum.
أعلم بشأن إبداع أمي المنيع ولهذا أنا هنا، فسأغادر البلدة

Ben de bu yüzden buradayım, Roma'nın varlığı hissedilsin diye.
أعلم , و لهذا أنا هنا و ذلك لنذكرهم بسلطان "روما" عليهم

- "Ben de bu yüzden yapıyorum zaten." - "Kaba ve erkek gibi kızlardan tiksinirim."
"لهذا أنا فعلتها" "أمقت الوقاحة , فتيات غير مهذبات"

Sen bu yüzden onu terk edip Henry'e döndün Ben de bu yüzden Ryan ile birlikteyim.
لهذا السبب قطعتِ علاقتكِ معه و عدتِ إلى (هنري) و لهذا السبب أنا برفقة (رايان)

Buralarda tehlikeli tipler dolaşır, Ben de bu yüzden buradayım.
ثمة أشخاص خطرون في الجوار ولهذا السبب أنا هنا

Ben de bu yüzden buradayım ya.
حسناً، هذا هو سبب تواجدي هنا

Hem değişmesem bile, beni ben olduğum için kabul ediyor ve Ben de bu yüzden ona güveniyorum.
وحتي لو لم أتغير هي تقبلني علي ما انا عليه ولهذا أنا أثق بها

Ben de bu yüzden buradayım, kimseye bir şey söylemedim ama parmak izi taraması yapıldığında sadece bir iz bulunmuş.
ولهذا أنا هنا، لم أخبر أحداً! لكن الطبّ الشرعيّ لم يجد سوى بصمة واحدة.

Ben de bu yüzden buradayım. Belki sen biliyorsundur diye geldim.
ولهذا أنا هنا، أملت أنّك تعلمين.

Carol Lockwood bu kasabayı her şeyin önünde tuttu. Ve Ben de bu yüzden sizlerle konuşmak için buradayım.
(كارول لاكوود) أولت هذه البلدة عن كلّ شيء، ولهذا أنا هنا لأخاطبكم

Evet, işte Ben de bu yüzden buradayım.
.أجل ولهذا أنا هنا

Ben de bu yüzden gerginim.
لهذا أنا متوتر جداً

Zaten Ben de bu yüzden sürüklenip duruyorum.
لهذا أنا أتجوّل , أنتِ تعلمين

Ben de bu yüzden buradayım.
حسناً، لهذا أنا هُنا

- Ben de bu yüzden geldim.
آه جيد لهذا أنا هنا.

Öyle. Ben de bu yüzden kiraladım.
. وهو كذلك . لهذا أنا أستأجر

Ve Ben de bu yüzden onu seviyorum.
و لهذا السبب أنا أحبها

Yerlerini bulmaya çalışıyoruz. Ben de bu yüzden buradayım.
وقد قمنا بتحديد موقعهما الآن ولهذا السبب أنا هنا

Anlıyorum, anlıyorum. Ben de bu yüzden buradayım.
أتفهم، أتفهم ولهذا السبب أنا هنا

Ben de bu yüzden buradayım.
هذا هو سبب تواجدي هنا.