| Ben gittiğimde karanlık ve aydınlık arasındaki kozmik denge, her şey bitecek. | Open Subtitles | و عندما أموت .. التوازن الكوني بين النور و الظلام سيزول |
| Ben gittiğimde, hatırla ki, her ne yaptıysam, | Open Subtitles | , تذكر عندما أموت , الذى قد فعلته |
| Ben gittiğimde küçük bir kızdı, ama şimdi tam kıvamında. | Open Subtitles | كَانتْ بنت صغيرة عندما غادرت والان هي تلائمني. |
| Ben gittiğimde binanın çökmeyeceğine eminim. | Open Subtitles | انا متأكد جداً أنه عندما أرحل, المبنى لن ينهار. |
| Biliyorsun, Ben gittiğimde bu okul bir hayli zordu. | Open Subtitles | تعلمين, تلك المدرسة كانت خشنة عندما ذهبت إلى هناك |
| Ben gittiğimde bu kapı kapanacak ve açılmayacak, sende karanlıkta kalacaksın. | Open Subtitles | كما ترى، عندما أغادر سيغلق هذا الباب وسيبقى مغلقاً وستبقى في الظلام |
| Evet de dediğim gibi Ben gittiğimde zaten ölmüştü. | Open Subtitles | أجل ، ولكن قلتُ لكِ كانت ميتة عندما وصلتُ إلى هناك |
| Ben gittiğimde, en azından ne olduğumu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | عندما ارحل . انا على الاقل اريد منك ان تعرف ماذا كنت انا |
| Ben gittiğimde arkamdan bir mum yakacağına. | Open Subtitles | ليضئ شمعة من اجلي عندما اموت |
| Ben gittiğimde orduyla ilgilenmen gerek. | Open Subtitles | أنت يجبُ أن تعتني بالقوات عندما أموت. |
| "Ben gittiğimde bu değişmeyecek. | Open Subtitles | و عندما أموت لن يتغير ذلك |
| Ben gittiğimde onun rehberliğini izle. | Open Subtitles | عندما أموت, أسترشدِ به |
| Çünkü gördüğüme göre, pizza Ben gittiğimde masada olan şimdi onun yerine yatağın üstünde. | Open Subtitles | لأنه يبدو لي بأنك تلك البيتزا التي كانت على الطاولة عندما غادرت موجودة الآن |
| Ben gittiğimde nasıl olduğunu biliyorum, | Open Subtitles | أنا أعرف كيف كان الأمر عندما غادرت |
| Ben gittiğimde daha çocuktu. | Open Subtitles | لم تكن سوى طفلة عندما غادرت |
| Ben gittiğimde intikamını almakta bol şans. | Open Subtitles | حسناً، حظ سعيد في الحصول علي إنتقامك عندما أرحل |
| Ben gittiğimde beni özleyecek mi? | Open Subtitles | ما إذا كان سيشتاق إليّ عندما أرحل حتّى؟ |
| Biliyor musun, sen dalganı geç, Ama Ben gittiğimde beni özleyeceksin. | Open Subtitles | أنت تسخرين, لكنك ستفقدين عندما أرحل |
| Biliyorsun, Ben gittiğimde bu okul bir hayli zordu. | Open Subtitles | تعلمين, تلك المدرسة كانت خشنة عندما ذهبت إلى هناك |
| Ben gittiğimde hayatına devam etmelisin. | Open Subtitles | عندما أغادر عليك أن تقاتل |
| Evet. Elması arıyordum. Ama Ben gittiğimde Alice zaten ölmüştü. | Open Subtitles | أجل، أبحث عن الحجر، لكنّها كانت ميّتة بالفعل عندما وصلتُ إلى هناك. |
| Ben gittiğimde güçlü olacağına söz ver. | Open Subtitles | وعداً بأن تكوني قويه عندما ارحل |
| Ben gittiğimde arkamdan bir mum yakacağına. | Open Subtitles | لكي يضئ شمعة لي عندما اموت |