| - Yeterince zenginim. Ben sadece kendi tersanemi istiyorum. Küçük kaygan şeyler. | Open Subtitles | انا ثري بما فيه الكفايه انا فقط اريد ان اتحكم في سفني |
| Hayır Ben sadece... Hiç bitmeyecekmiş gibi görünen bir hastalığa yakalandım. | Open Subtitles | لا, انا فقط, سوف تظل الانفلونزا معى الى الابد يبدوا هذا |
| Evet. Benim bölümüm değil tabii ki. Ben sadece kayıt bölümündeyim. | Open Subtitles | ليس خطا القسم الخاص بي بالطبع أنا مجرد موظف في الأرشيف |
| Ben sadece 636 çevrimini bitirmene ne kadar kaldı diye soracaktım. | Open Subtitles | كنت فقط أتساءل إلى أي مدى وصلت في عملية الترجمة 636 |
| Herkes "Geh zum teufel" yapabilir. Ben sadece doğru şeyi yapmak istiyorum. | Open Subtitles | لا اهتم لامر الجميع ,أريد فقط ان افعل شيء جيد من أجلها |
| Ben sadece bebeğe en mutlu hayatı ne verirdi onu öğrenmek istemiştim. | Open Subtitles | لقد أردت فقط أن أعرف ما الذي سيعطي الطفل الحياة الأكثر سعادة. |
| Ben sadece şehir merkezindeki bir avukatlık bürosunda günlük ofis işlerine yardımcı oluyorum. | Open Subtitles | انا فقط اساعد في الاعمال المكتبية اليومية في شركة محاماه في مركز المدينة |
| Kahretsin, Ben sadece yeşil kağıttaki beyaz kadının resmine inanıyorum. | Open Subtitles | الان انا فقط اؤمن بصور الراجل الابيض في الجرائد الخضراء. |
| Ben sadece seninle aynı eve taşınıp, normal bir ilişki yaşamak istedim. | Open Subtitles | انا فقط اردت ان اتي هنا معك وان اجرب واقضي علاقة طبيعية |
| Ben sadece suçu işleyenin gün gibi ortada olduğunu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | انا فقط أردت أن أقول من الواضح جداً من إرتكب الجريمة |
| Ben sadece onun her zaman söylediği bir şey olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | انا فقط أعتقدت بأنه شيئا ما كانت تقوله في جميع الأوقات |
| Sanırım Ben sadece birisi o resimle polise gidecek diye biraz endişeliyim. | Open Subtitles | انا فقط قلقلة ان يذهب شخصاً ما إلى الشرطة مع تلك الصورة |
| Yok, dostum. Ben sadece adı temiz olan bir adamım. | Open Subtitles | لا، أنا مجرد واجهة اسم نظيف السجلّ لمجلس رخصة الكحول |
| Lütfen. Ben sadece büyük bir kurtarma girişiminin ufak bir parçasıyım. | Open Subtitles | من فضلكم، من فضلكم، أنا مجرد جزء من عملية إنقاذ كبيرة. |
| O haklı. Ben sadece insanım. Evreni savunmaya hazır değiliz. | Open Subtitles | إنه محق أنا مجرد بشري لسنا مستعدين للدفاع عن الكون |
| Evet bayan, Ben sadece bu şeyleri eskiden nasıl kullandığımı anlatıyordum... | Open Subtitles | نعم, سيدتي, أنا كنت فقط أشرح كيف اعتدت الطيران بمثل هذه.. |
| Dinle,üzgünüm tamam mı? Ben sadece... Hayır,üzülmeni gerektirecek bir şey yok,Dave. | Open Subtitles | أنا آسف كنت فقط لا, لا داعي أن تتأسف يا ديف |
| Bak Ben sadece kendi kahrolası seneme dönmek istiyorum tamam mı? | Open Subtitles | اسمع , أريد فقط العودة إلى عامي المشؤوم , اتفقنا ؟ |
| Hayır, Ben sadece polislere, kahvemi çalan kadını, göstermek için istiyorum. | Open Subtitles | لا , أردت فقط أن أريها للشرطة للفتاة التي سرقة حليبي |
| Bilin diye söylüyorum, silah tamamen onun fikriydi, Ben sadece... | Open Subtitles | فقط لتكونوا على اطلاع، المسدس هي فكرته إنني فقط.. تعلمون |
| Ben sadece şunu ifade etmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | انا مجرد احاول ان اوصّل للمحكمة, ان سيدة مثلها, |
| Ben sadece atından düşmemeye çalışan bir kovboyum. | Open Subtitles | أنا مجرّد راعي بقر مدينة كبير السن محاولة أن لا تسقط سرجه |
| Hayır, hayır, Ben sadece New Jersey'i seven, aptal Ray'im. | Open Subtitles | لا، أنا مُجَرَّد راي أخرس الذي يَحْبُّ نيو جيرسي. |
| Ve Ben sadece bir saat kadar bekledim, sadece içeriye batırdım. | Open Subtitles | وأنا فقط وقفت لمدة ساعة تقريبا ، فقط نقع عليها في |
| Ben sadece dün gece neler olduğunu anlamak istiyorum. | Open Subtitles | أنا فحسب أريد فهم ما حصل لها ليلة البارحة |
| Ben sadece... arabanın tekerinin sağlam olduğundan emin olmak istiyordum. | Open Subtitles | كنت مجرد كنت أتأكد من الهواء بالإطارات لأتأكد أنها آمنة |
| Bak Jimbo, Ben sadece ne kadar aptalca davrandığını göstermeye çalışıyorum. | Open Subtitles | اسمع، يا جيمبو، أنا فقط كنت أحاول جعلك تكتشف كم أنت أحمق |
| Ben sadece tüm bunların ne anlama geldiğini anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أَنا فَقَطْ أُحاولُ فَهْم، إفهمْ ما يَعْني. |