| - Söyleme şansı bulamadan benden ayrıldı zaten, yani... | Open Subtitles | لقد انفصلت عني قبل ان تسنح لي الفرصة، لذلك |
| Kız arkadaşıma gönderecektim ama... benden ayrıldı. | Open Subtitles | كنت سأرسلها لحبيبتي لكنها انفصلت عني |
| Doğum günümün sabahı benden ayrıldı ama yine de partime geldi. | Open Subtitles | إنفصل عني في صباح عيد ميلادي... و مازال يظهر في حفلتي... |
| benden ayrıldı, sonra da beni eve bırakır mısın dedi. | Open Subtitles | لقد انفصل عني ثم طلب مني توصيلة الى المنزل |
| Kimseyi ilgilendirmez ama benden ayrıldı. | Open Subtitles | ليس و كأنّ الأمر من شأنك لكنّها انفصلت عنّي |
| Fotoğrafı çekildikten birkaç gün sonra benden ayrıldı. | Open Subtitles | لقد قطعت علاقتها بي بعد يومان من أخذ هذه الصورة |
| Nehir kıyısında yürüdük. benden ayrıldı. Başkasına aşık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | إنفصلت عني, و قالت أنها تحب شخصاً آخر |
| Kendisinin hayatta olduğunu bilmeyen bir kız için benden ayrıldı. | Open Subtitles | أنفصل عني لأجل فتاة لا تعرف إن كان حيّ حتى |
| Ondan nefret ettiğin için benden ayrıldı. | Open Subtitles | لقد انفصلت عنى لأنك لا تحبها |
| Kaybolmadan bir gün önce benden ayrıldı. | Open Subtitles | لقد انفصلت عني يوم من اختفائها |
| Keyifsiz görünüyorsam kusura bakmayın. Kız arkadaşım Kara dün akşam benden ayrıldı. | Open Subtitles | أأسف ان كنت أبدو مُحبطاً فصديقتي "كارا" انفصلت عني الليلة الماضية |
| Diğer çocuk yüzünden benden ayrıldı. | Open Subtitles | انفصلت عني من اجل ذالك الفتى. |
| Nolan ile yattıktan birkaç hafta sonra benden ayrıldı. | Open Subtitles | (لقد إنفصل عني بعد عدة أسابيع من نومي مع (نولان |
| Edemem, benden ayrıldı. | Open Subtitles | لا أستطيع. لقد إنفصل عني |
| benden ayrıldı! Az önce ne dediğimi duymadın mı? | Open Subtitles | ألم تسمعي لما أقول لقد انفصل عني |
| Dün gece benden ayrıldı. | Open Subtitles | أنـه انفصل عني ليلة الأمس |
| Evet, fakat o senin kız arkadaşınla yattığımı anladıktan sonra benden ayrıldı o yüzden bunu ayarlayamam. | Open Subtitles | أجل, و لكنّها انفصلت عنّي... عندما اكشفت أنّي نمت مع صديقتك الحميمة... لذلك, أنا لا أستطيع أن أرتّب لك هذا. |
| Kendisi yakın zamanda benden ayrıldı çünkü hayalleri ve arabası olan bir adamla birlikte olmak istiyordu. | Open Subtitles | لقد قطعت علاقتها بي مؤخرا لأنها ارادت أن تصبح مع رجل لديه حلم و سيارة |
| Eski nişanlın benden ayrıldı. | Open Subtitles | خطيبتك السابقة إنفصلت عني للتو |
| - Peyton yüzünden Chase benden ayrıldı. | Open Subtitles | الشكرلـ يايتون, تشيز أنفصل عني. |
| Bu yüzden benden ayrıldı. | Open Subtitles | انفصلت عنى بسبب ذلك |
| Kız arkadaşım benden ayrıldı. | Open Subtitles | لقد هجرتني حبيبتي للتو |
| benden ayrıldı. | Open Subtitles | لقد هجرني. |
| Geçen sene, "Bitti" demeyi çok görerek benden ayrıldı | Open Subtitles | العام الماضي ، افترق عني كما لو كان الوضع "انتهى كل شئ" |
| Sonra da doğum günümde benden ayrıldı. | Open Subtitles | وبعد ذلك إنفصل عنّي ... في عيد ميلادي |
| Nikki zeki ve komik birisiydi... Bir gün öylece benden ayrıldı. | Open Subtitles | (نيكي) كان ذكي ومرح,وفي يوم من الأيام فقط ظهرت وأنفصلت عني |
| Aidan'a onu aldattığımı söyledim ve benden ayrıldı. | Open Subtitles | قلت ايدين حول هذه القضية. وفضت معي. |
| Evet, Mike ile tanıştığında, benden ayrıldı. | Open Subtitles | لقد فسخت الخطوبة عندما قابلت مايك |