| Müthiş bir zekan var. Hatta bazen beni ürkütüyor, çok zekisin. | Open Subtitles | جينياس ، لديك عقل كبير يخيفني احياناً ، أنت ذكي للغاية |
| Korkuyorum. Biliyorsun. Tutsak olmak beni ürkütüyor. | Open Subtitles | كنت خائفة، بوسعك أن تفهم أنا سجينة وهذا ما يخيفني |
| - Ama çok tuhaf. beni ürkütüyor. - Tek yaptığı şey gözünü dikip bana bakmak. | Open Subtitles | انه غريب ,وكل مايفعله هو النظر الي بصوره مخيفه انه يخيفني. |
| O herif beni ürkütüyor. | Open Subtitles | ذلك الرجل يرعبني. |
| Burası beni ürkütüyor. | Open Subtitles | لأن هذا المكان بدأ يرعبني |
| Bazen tüm bunların nereden geldiğini düşünmek beni ürkütüyor. | Open Subtitles | أحيانا يخيفني ان افكر من اين يأتي كما تعلمون؟ |
| Denize bu şekilde bakman beni ürkütüyor. | Open Subtitles | يخيفني عندما تنظر في البحرِ مثل ذلك |
| Tanrım, burası hala beni ürkütüyor. Ne? Hala öyle ama. | Open Subtitles | يا إلهي، هذا المكان يخيفني حتى الموت |
| - "Selam seksi yaşlı herif beni ürkütüyor." | Open Subtitles | - أهلا أيتها المثيرة - الرجل العجوز يخيفني |
| -Burası beni ürkütüyor. | Open Subtitles | هذا المكان يخيفني. |
| Doktor Davenport, o beni ürkütüyor. | Open Subtitles | هو يخيفني بعض الوقت |
| beni ürkütüyor. | Open Subtitles | لأشهر كان الأمر يخيفني |
| Ondan hoşlanmıyorum. beni ürkütüyor. | Open Subtitles | -إنه لا يعجبني، ذلك الرجل يخيفني |
| Bu adam beni ürkütüyor. | Open Subtitles | إنه يخيفني أنا أيضاً |
| Gerçekten bilmiyorum ve bu beni ürkütüyor. | Open Subtitles | لا أعرف حقاً وهذا ما يخيفني |
| Onu elbisesiz görmek beni ürkütüyor. | Open Subtitles | أنه يخيفني ، رؤيته من دون ثوب النوم . |
| Tüm bu olanlar beni ürkütüyor. | Open Subtitles | كل هذا الأمر يرعبني. |
| Ve açıkçası gördüklerim beni ürkütüyor. | Open Subtitles | و الحقيقة أنّ ما أراه يرعبني |