"beni bağışlayın" - Translation from Turkish to Arabic

• سامحني
• اغفر لي
• سامحنى
• سامحوني
• اغفري لي
• سامحينى
• اغفر ليّ
• أن تسامحني
• أعذرينى
• إغفر لى

Sizi tebrik etmekte sona kaldığım için beni bağışlayın, Asaletmeab.
سامحني لكوني واحد من آخر من يهنئونك يا فخامتك

beni bağışlayın, ama bir savaş var ve onu kazanmak üzereyiz.
سامحني و لكن هناك معركة و نحن في طريقنا للنصر

beni bağışlayın, efendim.
سامحني يا،سيدي لَكنَّه مستحيل تجنبُ هذا الشيء

beni bağışlayın efendim. Kellemi Jamukha'ya gönderin.
اغفر لي يا مولاي ، و ارسل برأسي إلي جاموها

İstediğiniz topları dökecek ne gücüm var ne isteğim. beni bağışlayın.
ليست لدي الرغبة ولا القوى كى أسبك لك المدافع التى تريدها,سامحنى.

Buraya sınıf atlatmaya çalıştığım için beni bağışlayın.
سامحوني على محاولة الارتقاء بهذا المكان.

beni bağışlayın Lord'um, sadece kısa bir veda ediyorum.
سامحني يا مولاي فقد كنت أقدم وداعاً قصيراً.

beni bağışlayın, ama birkaç teste daha girmemin, kime yararı olacağını anlamıyorum.
سامحني ولكنني لا أعرف كيف أن أخضاعي للمزيد من الاختبارات سوف يساعد أحد

beni bağışlayın. Bessie yatakta diye hepimiz bugün biraz dağıldık.
سامحني ,نحن في فوضى اليوم لكون بيسي مريضة

Açıklamanıza fazla önem vermediğim için beni bağışlayın.
سامحني إذا لم أعط ثقلاً كبيراً لمصداقيتك

Bütün kalbim ve ruhumla inanıyorum. Lütfen beni bağışlayın.
أعتقد ذلك بكل قلبي وروحي أرجوك سامحني أنا..

Efendim, beni bağışlayın ama, o serumu böyle küçük bir primat üzerinde kullanmak Dünya Sağlık Örgütü'nün protokollerine aykırı...
سيدي، سامحني لكن هذا يعد انتهاكا للصحة العالمية استخدام هذا المصل في البروتوكول يكون فقط على الرئيسيات الصغيرة

beni bağışlayın ama tartışılacak daha acil bir mesele var.
سامحني, ولكن هناك الكثير من الامور المستعجلة للتناقش

Size etrafı gezdiremeyeceğim için beni bağışlayın.
سامحني لأني لن أستطيع أن أُريكَ المنزل

Lütfen cüretkâr kişiliğim için beni bağışlayın fakat hislerimi bilmenizi sağlamak zorundayım.
رجاءً اغفر لي طبيعتي الأولية ولكن لا بد لي من تقديم مشاعري الحقيقة تجاهك

Lord Nicodemus masumiyetinizden kuşku duyduğum için beni bağışlayın.
سيدي نيقوديموس، اغفر لي أني شككت ببراءتك.

"Size tekrar aynı şeyleri yazdığım için beni bağışlayın ama kız kardeşimi düşünmeden edemiyorum."
اغفر لي الكتابة حول نفس الشيء ثانية... لكني لا أستطيع التوقف عنالتفكيربشأنأختي...

Bayanlar, beni bağışlayın. Size gerçek kimliğimi açıklamanın zamanı geldi.
سيداتي، سامحوني حان وقت أن أعرفكم بحقيقتي

Eğer buradaki varlığım size bu gerçeği hatırlatıyorsa beni bağışlayın.
اغفري لي, اذا هدفي هنا كان لاذكرك بتلك الحقيقه.

beni bağışlayın ama sadece üç aylık evlisiniz.
سامحينى ، ولكنك متزوجه منذ ثلاثه شهور فقط

Lütfen beni bağışlayın.
أرجوك اغفر ليّ!

Öncelikle, son görüşmemizdeki davranışımdan ötürü beni bağışlayın.
في البداية أرجو منك أن تسامحني على التصرف الذي بدر مني في لقائنا الأخير

Düşüncemi söylediğim için beni bağışlayın, Madam ama beş yaşındaki bir çocuğun Piskopos düğününde olanları gerçekten anlayacağını mı düşünüyorsunuz?
حسنا .. أعذرينى من عقليتى المتكلمه يا سيدتى و لكن أتعتقدين حقا أن الولد ذو الخمسة أعوام

Peder, beni bağışlayın. Günah işledim. Çok kötü davrandım.
أبتي، رجاء إغفر لى لأنى إرتكبت إثما, أنا كنت سئ.