| beni dava eden adamın karısı ve barmen. | Open Subtitles | أجل زوجة الرجل الذي يقاضيني وعامل الحانة |
| O avukat canıma okuyacak, beni dava açmakla tehdit etti. | Open Subtitles | أنا انتهيت من محادثة المحامي و هدّدَني أن يقاضيني. |
| Ona kötü bir iş referansı verdiğim için mi beni dava ediyor? | Open Subtitles | هو يقاضيني لأنه اعطيت توصية عمل سيئة له ؟ |
| Konuşmanın hangi kısmından semender gözünün beni dava etmeye çalışan kadın üzerinde işe yarayacağı sanısına kapıldın? | Open Subtitles | بالحديث عن الساحرة هل تعتقدين أن عين نوت قد تعمل على المرأة التي تحاول أن تقاضيني ؟ |
| Şimdi, dinle beni, tamam mı? Senden korkmuyorum Harding, tamam mı? İstersen beni dava edebilirsin ama tıpkı Jimmy Steward'ın da söylediği gibi;... | Open Subtitles | اسمعني، لست خائفاً منك هاردينغ يمكنك أن تقاضيني إذا أردت |
| Ayağı pedaldan kaymış bir ağaca çarpmış, şimdi de beni dava ediyorlar. | Open Subtitles | رجلها زحلقت على الدعّاسة, وخشّت في نخلة وعيالها يبون يقاضوني. |
| Ona beni dava eden asıl adam gibi davranmam gerekiyor, öyle değil mi? | Open Subtitles | أعتقد بأنَ أعاملهُ كرجل حقيقي الذي قام بمقاضاتي |
| Kurban bensem o nasıl beni dava edebilir ki? | Open Subtitles | كيف يمكنه أن يقاضيني إذا كنتُ أنا الضحية؟ |
| Defol burdan! Bırak beni dava etsin, herkez gibi zengin olsun. | Open Subtitles | دعه يقاضيني, سيصبح غنيا مثل أي شخص عادي . |
| Kendine saati 250 dolardan bir avukat tut ve beni dava et. | Open Subtitles | إذهب اليوم وإستأجر لنفسك محامي ذوال250$بالساعه، يقاضيني. |
| beni dava etmesine izin verdim. | Open Subtitles | أنا أدعه يقاضيني |
| Sadakat Paul. Sadakat, sadece beni dava eden bir bankanın ismi değil. | Open Subtitles | الإخلاص يا (بول) أكثر من أن يقاضيني البنك |
| Sincabını öldürdüğüm için komşum beni dava ediyor. | Open Subtitles | جاري يقاضيني لقتل سناجبه |
| Bu adam mı beni dava edecekti? | Open Subtitles | وهو كان سوف يقاضيني ؟ |
| beni dava etmek istiyorsan Walter sıraya gir. | Open Subtitles | أتريد أن تقاضيني يا والتر؟ انخرط في الصف. |
| Yanlışlıkla hamile bıraktığım, beni dava edecek kız. | Open Subtitles | الفتاة التي جعلتها تحبل عن طريق الخطأ والتي هي من سوف تقاضيني مرحبا |
| Olabilir, ama olur da işe yaramazsa beni dava etmeni istemiyorum. | Open Subtitles | ربما، لكن لا أريدك أن تقاضيني إذا لم يعمل |
| beni dava et. Her şeyimi al elimden! | Open Subtitles | يمكنك ان تقاضيني يمكنك ان تاخذ كل شيئ |
| Beni sinirlendirenleri satın almak, ...beni dava edenleri işe almak gibi bir eğilimim var, ...bu ise... | Open Subtitles | أنت تعلم بأنني أميل إلى شراء من يثيرون عضبي أستأجر الشركات التي تقاضيني لذا هذا... |
| Kesinlikle onların da beni dava etmesini istemiyorum. | Open Subtitles | وبالتأكيد لا أريدهم أن يقاضوني. |
| Bırakın da beni dava etsinler. | Open Subtitles | دعوهم يقاضوني |
| Umursamadı ve beni dava etti. Ardından da yasaklama emri çıkarttı. | Open Subtitles | لقد قام بمقاضاتي بتهمة التشهيير وحصل على آمر ضدي |