| Ben, Clayton Harding'in genç haliyim, işte bu yüzden beni işe aldı. | Open Subtitles | أنا كليتون هاردينغ الصغير لهذا وظفني |
| Beş yıl önce Şerif Cobb beni işe aldı. | Open Subtitles | الشريف كوب وظفني قبل خمسة سنوات |
| Coco'nun eşi için özürler birşey ifade etmez. Onu güvende tutmam için beni işe aldı. | Open Subtitles | لقد وظفني لأحميها |
| Kocanız onu filme çekmem için beni işe aldı şu kanser olayı için. | Open Subtitles | زوجكِ وظّفني لأصوره من أجل السرطان |
| Aaron kocanız beni işe aldı. | Open Subtitles | (آرون) زوجكِ وظّفني |
| Suç kayıtlarını silmem için CIA beni işe aldı. | Open Subtitles | المخابرات المركزية استأجرتني في مقابل مسح السجل الإجرامي |
| PT ve Susan, beni işe aldı. Fazla zorladık ve bir canavar yarattık. | Open Subtitles | (بي تي) و(سوزن) جنّداني بالغنا في الأمر وجعلناه مسخاً |
| Randa beni işe aldı çünkü çoğu kişinin saçma dediği bir fikri doğrulayan bir makale yazdım. | Open Subtitles | (راندا) وظفني لأنني كتبت بحث يثبت ما يعتقده معظم الناس غير معقول |
| - Ted beni işe aldı. | Open Subtitles | -تيد) وظّفني) . |
| Suç kayıtlarını silmem için CIA beni işe aldı. | Open Subtitles | المخابرات المركزية استأجرتني في مقابل مسح السجل الإجرامي |
| Gençtim. PT ve Susan, beni işe aldı. | Open Subtitles | -كنت شابة، (بي تي) و(سوزن) جنّداني |