| beni izlediğini bildiğimden, normal görünmeye çalışarak uzaklaştım. | Open Subtitles | مشيت بعيداً وحاولت أن أبدو طبيعية مع علمي أنه كان يراقبني |
| Bunu her kim yaptıysa beni izlediğini biliyordum. | Open Subtitles | لقد علمت، آلياً، بأن أياً كان الذي عملها فهو يراقبني |
| Bu sabah ormanda, yüzünde maske olan birinin beni izlediğini gördüğümü söylesem ne derdin? | Open Subtitles | ماذا إن أخبرتك بأنني عثرت على شخص يراقبني من الغابة هذا الصباح, يضع قناعا؟ |
| Bir sebepten çocukluğumdan beri beni izlediğini bilmemi istedi. | Open Subtitles | لسببٍ ما، أرادني أن أعرف أنّه كان يراقبني مُذ كنت طفلاً |
| Çok sessizdi. Birisinin beni izlediğini hissettim. | Open Subtitles | كان المكان في غاية الهدوء شعرت بأن شخصاً ما كان يراقبني |
| Neden Arthur West'in Londra'da iken beni izlediğini söylemedin? | Open Subtitles | لما لم تخبرني ان أرثر كان يراقبني في لندن؟ |
| Arada sırada, birilerinin beni izlediğini hissediyorum. | Open Subtitles | نـعـم كل مرة لبرهه، أشعر بأن هناك من يراقبني |
| Bunu önemsememeye çalışıyordum, ama bazen babamın, kendisinin kıpırdatması mümkün olmayan şeyleri kaldırırken beni izlediğini fark ederdim. | Open Subtitles | أنا كنت أحاول الأدعاء بأن أحد لن يلاحظ لاكن أحيانا أنا امسك ابي الذي يراقبني عندما أنا التقط شيئاُ ذلك كان مستحيل له , إلى حتى يتحرك |
| Gözümü her kapattığımda, orada durup beni izlediğini... görüyorken, ve şimdi okula gelmem gerekirken... herkesin beni izlemesiyle yüzleşirken mi? | Open Subtitles | في كل مرة اغلق فيها عيني ... اراه هناك , يراقبني والان علي ان اتي للمدرسة ... والتعامل معهم جميعاً وهم يراقبوني ؟ |
| Tempe, birilerinin beni izlediğini biliyorum. - Elinde kanıt var mı? | Open Subtitles | تيمبي, أعلم أن هناك من يراقبني |
| Buna gizemli bir yabancının sınıfın arkasında beni izlediğini fark ettikten sonra daha da terlediğim gerçeği de eklenebilir. | Open Subtitles | مما يعدنا لحقيقة أنني أصبحت أتصبب عرقًا بشدة... بمجرد أن شعرت بمجهول غامض يراقبني بنهاية الغرفة |
| beni izlediğini hissedebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع الأحساس به وهو يراقبني |
| beni izlediğini hissedebiliyorum. | Open Subtitles | لدي إحساس أنه يراقبني |
| beni izlediğini hissediyorum. Bu anı bekliyordu. | Open Subtitles | لقد شعرت به يراقبني انه يعرف |
| Önemli değil. beni izlediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنّه كان يراقبني |
| beni izlediğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنه كان يراقبني |
| beni izlediğini hissedebiliyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنه يراقبني |
| Öyle durup beni izlediğini görmüş. | Open Subtitles | -رأته يراقبني بلا حراك . |