| Odamda onun bir resmi olduğundan eminim. Sanki beni takip ediyor. | Open Subtitles | أنا متأكد من أن رسمة هذا التمثال موجودة بغرفتي وأشعر بأنها تتبعني |
| Ama karanlık hep beni takip ediyor... bela arıyor. | Open Subtitles | لكن هناك شيء أسود يتبعني دوماً يبحث عن المشاكل |
| Neden beni takip ediyor ve birisini ölümüne neden olmakla suçluyor? | Open Subtitles | ما الذي تعرفينه عنه غير هذا؟ لمَ يطاردني شبحه؟ تركت شخصاً ما ليموت؟ |
| Sabahtan beri beni takip ediyor! | Open Subtitles | 30 ظهراً كلا، لست مجنوناً لكنها تتعقبني طوال اليوم 12: |
| Kare etrafında hareket ederken, usulca beni takip ediyor; boyut, duruş, ileri, geri gibi çok çeşitli değişkenlere kolayca adapte olabiliyor. | TED | حيث يتتبعني بسلاسة بينما أتحرك في جميع أنحاء الإطار، وهي قوى لمجموعة واسعة من التغيرات في الحجم، والتشكيل، إلى الأمام وإلى الخلف. |
| Okulda birisi beni takip ediyor. | Open Subtitles | شخص ما كان يتعقبني في الجامعة |
| Her gördüğüm arabanın beni takip ediyor sanıyorum. | Open Subtitles | كل سيارة أراها أظنها تلحق بي |
| - Aylardır beni takip ediyor. - Burada bir sapık var. | Open Subtitles | وكان يلاحقني من شهور - ملاحـق في الفان - |
| Memur Hu beni takip ediyor, babam benim yüzümden üzgün ama bunu bilmiyor, ve... | Open Subtitles | الحاكم يطاردنى والدى غاضب منى تماما حتى انه لا يعرف انه أنا |
| ve şimdi beni takip ediyor, bazı şeyler yapmamı istiyor. | Open Subtitles | والان هو يتبعنى و يطلب منى فعل اشياء |
| Yani Audrey'in bilinci, veya ruhu, ya da nasıl adlandırırsanız, beni takip ediyor, ve o kayıt bana söylemeye çalıştıklarının bir parçasını mı yakaladı? | Open Subtitles | اذا عقل اودرى او روحها او ايا ما تحب ان تطلق عليه يتتبعنى حيثما اذهب وهذا التسجيل التقط نبذه |
| Ne zaman alış veriş yapmaya kalksam, dünyadaki tek arkadaşıymışım gibi beni takip ediyor. | Open Subtitles | كلما حاولت التسوق تتبعني كأنني صديقها الوحيد في العالم هذا مثير للشفقة |
| Bundan kurtulmaya çalışıyordum ama sanki beni takip ediyor. | Open Subtitles | كنتُ أحاول التخلّص منها ولكن يبدو وكأنّها تتبعني |
| 1-14 deki adamın sorunu ne, ne zaman dışarı çıksam beni takip ediyor ve konuşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | ماخطب الرجل في غرفة 114 ؟ في كل مرة أعبر بالجانب يتبعني ويتحدث إليَّ |
| Yardım istiyorum! Şimdi gelmelisiniz! Biri beni takip ediyor! | Open Subtitles | أحتاج للمساعدة , يجب أن تأتوا الآن شخص ما يتبعني |
| O zamandan beri beni takip ediyor. | Open Subtitles | هو يطاردني أنه يطاردني من حينها |
| Şimdi iş kesinleşti. Biri beni takip ediyor. | Open Subtitles | ،حسناً، هذا رسمي يوجد من يطاردني |
| Sabahtan beri beni takip ediyor! | Open Subtitles | 30 ظهراً كلا، لست مجنوناً لكنها تتعقبني طوال اليوم 12: 30 ظهراً |
| Tam şurada... Sanırım sabahtan beri beni takip ediyor. | Open Subtitles | هناك بالأعلى أظنها تتعقبني طوال النهار |
| O hep hep orada,beni, sokağa çıkmaya zorluyor, sürekli beni takip ediyor. | Open Subtitles | هناك دائما ، شيء يقودني ... للتجول في الشوارع يتتبعني بشكل صامت ولكني أحس به هناك |
| -Hayır Bu arada erkek arkadaşın Stuart beni takip ediyor | Open Subtitles | "لا ، بالمناسبة صديقك"ستيوارت يتعقبني |
| Bu yüzden şimdi de beni takip ediyor. | Open Subtitles | والان هي تلحق بي عبر المدن وكانها ... |
| Sonra, "Haddinden fazla uyumlu bir kıyafet beni takip ediyor!" var. | Open Subtitles | ثمّ هذه ''يلاحقني زيٌّ متطابق جدّاً''. |
| Biri beni takip ediyor, memur bey. | Open Subtitles | هناك احد ما يطاردنى ايها الظابط |
| - Sanki biri sürekli beni takip ediyor gibiydi. | Open Subtitles | -و كأن شيئاً ما يتبعنى طوال الوقت |
| Görüyorsunuz... sanırım biri beni takip ediyor. | Open Subtitles | اعتقد ان هناك من يتتبعنى |
| İlgilenmediğim, başarısız bir aktris. beni takip ediyor! | Open Subtitles | إنها مجرد ممثلة فاشلة دائما تطاردني |