| Ve sonra da onu, beni ve benim gibi herkesi öldürmek için kullanabilirsin. | Open Subtitles | وبعدها تَستعملَه لقَتْلي ولقتل كُل شخص مثلي. |
| Gerçek anlamda yok etmek isteyen insanlarla tartışıyorum inandığım her şeyi, hatta, beni ve benim gibi insanların var olmasını bile istemeyen insanlarla. | TED | أنا أناقش الناس الذي يريدون حرفياً طمس كل شيء أؤمن به، في بعض القضايا الذي لا يريدوني والناس الذين هم مثلي ان يكونوا موجودين حتى. |
| beni ve benim gibi herkesi öldürmek için. | Open Subtitles | لقَتْلي وقتل كُلّ شخصِ مثلي. |
| Dahası, o aramalara yanıt için memurlar güç kullandığında beyaz nüfus yüzdesinin artmış olduğu alanlarda şiddette de artış oluyor, yani soylulaştırma, yani tek teker ve yulaf sütü, yani mangal Becky'nin tehdit altında hissetmesi, benim mahallemde bana karşı bir tehdide dönüşüyor, bu da beni ve benim gibi insanları polise yönlendiriyor. | TED | بالإضافة إلى ذلك، عندما يكون رد فعل هؤلاء الشرطيون عن المكالمات عنيفا يزداد هذا في المناطق حيث نسبة البيض تزداد أيضا ويعرف أيضا باسم التحسين (استطباق)، ويعرف أيضا باسم الدراجات ذات العجلة الواحدة وحليب الشوفان ويعرف أيضا باسم حين تشعر بيكي من حادثة الشواء بالخطر إنها تصبح تهديد لي في حيي والذي يجبرني ويجبر الناس مثلي على حراسة أنفسنا |