| benim için doğru yer neresi onu da bilmiyorum ama burada, benden çok daha güçlü insanlar lâzım sana. | Open Subtitles | ولا أعلم حتى ما هو المكان المناسب لي أنت تحتاج هنا لرجال أقسى مني.. أقسى مني |
| Senden çok hoşlansam da, benim için doğru erkek olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أنت مغرم بأخرى كما أنا مغرمة بك حقا لا أعتقد انك الرجل المناسب لي. |
| Max'in benim için doğru adam olmadığına karar verdiğimden ötürü Rory incinmeden bu ilişkiye bir son vermek en iyisi. | Open Subtitles | ومنذ أن قررت أن من المحتمل أن ماكس ليس الرجل المناسب لي أعتقدت أنه من الأفضل أن أنهي ذلك قبل أن تتأذى |
| Babam gazeteciydi. İyi bir yazardım. Bunun benim için doğru iş olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | كان أبي صحفياً وكنت موهوبة في الكتابة فبدا أنها المهنة المناسبة لي |
| Bununla ilgili düşünüyordum ve bunun benim için doğru şey olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | كنت أفكر بذلك أعتقد بأنه لن يكون بالشيء الصحيح لي |
| Onlara güvenmiyorum ve benim için doğru olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | أنا لا أثق به، ولا أعتقد بأن الأمر مناسب لي. |
| Düşünüyorum da, belki de Joey şu ara benim için doğru kişi değil. | Open Subtitles | أنا أظن أن جووي ليس الشخص المناسب لي حالياً |
| Konu Freddy ve benim için doğru kişi olup olmamasında. | Open Subtitles | هذا بخصوص فريدي و ما اذا كان الشخص المناسب لي حسناً |
| Ama hala benim için doğru olan adamı arıyorum. | Open Subtitles | و لسة بادور على الراجل المناسب لي |
| Şu anda kocamızdan nefret ediyorsak düğünümüzü de kötü hatırlarız ya da "O zaten hiçbir zaman benim için doğru insan değildi" deriz. | Open Subtitles | إن كنّا نكره شريكنا اليوم نتذكر حفل الزفاف على أنه أقل بهجة ممّا كان "أو نقول "لم يكن المناسب لي بكل الأحوال |
| Hetty, sağ ol ama şu an benim için doğru olan şey bu mu bilmiyorum. | Open Subtitles | " هيتي " شكراَ لك لكنني لا أدري إن كان المناسب لي |
| Dr. Alvarez'in benim için doğru doktor olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | "لستُ متأكداً بأن الطبيب "ألفاريز هو الطبيب المناسب لي |
| benim için doğru olanın ne olduğu hakkında bir fikrin yok. | Open Subtitles | ليس لديك أدنى فكرة ما هو المناسب لي |
| benim için doğru adam o, hep oydu. | Open Subtitles | إنه الرجل المناسب لي لطالما كان كذلك. |
| Sanırım benim için doğru yer burası. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا هو المكان المناسب لي. |
| benim için doğru erkek değilsin. | Open Subtitles | لست الرجل المناسب لي |
| Burası benim için doğru yer değil. | Open Subtitles | هذا ليس المكان المناسب لي |
| Sadece,senin benim için doğru kadın olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنكِ المرأة المناسبة لي |
| Bunun benim için doğru olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | انا فقط لست متأكدة ان هذا هو الشيئ الصحيح لي |
| O herif benim için doğru kişi değildi. Siz ise... | Open Subtitles | هذا الشخص لم يكن مناسب لي ولكنكم يا رفاق... |