Zamanı geldiğinde, bu benim kaderim olacak, Haruna-sama. | Open Subtitles | سيكون هذا قدري عند حدوث ذلك ياسيدة هارونا |
Hayır, bu kader. benim kaderim Bu ve ben bunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | لا ، هذا قدر إنه قدري ، و أنا أتقبّل هذا |
BeysboIu seviyorum. Bu oyunu oynamak benim kaderim. | Open Subtitles | أنا أحب كرة المضرب إنه قدري أن ألعب هذه اللعبة |
Belki de benim kaderim gizlice insanları kurtarmak değil. | Open Subtitles | ربما يكون قدري أكبر من مجرد إنقاذ الناس في السر. |
Bu benim kaderim. Ayı ve Su kabilesini yok etmek. | Open Subtitles | انه مصيري ان ادمر القمر ومعه قبيلة الماء |
benim kaderim seni bulup korumaktı başka bir şey değil. | Open Subtitles | كان قدري أن أبحث عنك وأحميك، وليس عكس ذلك. |
Bir ok ile bu lanet olası yerde ölmek benim kaderim. | Open Subtitles | إنه قدري أن أموت هنا بسهم لعين يبرز من جسدي |
İhtiyaç duyduğunda adımı söyle. benim kaderim bu. | Open Subtitles | إذا واجهتك أوقات عصيبة ببساطة نادني، هذا هو قدري |
Artık anlamalısın, bu gezegen benim kaderim değil. | Open Subtitles | لان تبقيني , ايها الرجل العجوز يجب ان تفهم الان هذا الكوكب ليس قدري |
Bu benim kaderim Hizmet etsin diye yapılan, acı çeksin diye yapılmıştır. | Open Subtitles | إنه قدري وحسب. فقد صُنعت للخدمة والمعاناة. |
Yaşanılan korkunç saldırıdan kurtulan tek kişi olarak benim kaderim böyle bir trajedinin bir daha asla yaşanmamasına emin olmaktır. | Open Subtitles | بصفتي الناجية الوحيدة من هذا الهجوم المروع قدري هو أن أتأكد من أن هذه المأساة لن تصيبنا مجدداً |
Burada benim kaderim, cennetteki büyükbabam tarafından yazıldı. | Open Subtitles | هذا هو قدري المكتوب من قبل جدي في السماء |
Saçma geldiğini biliyorum ama bu benim kaderim. | Open Subtitles | أنا أعلم أن هذا يبدو سخيفا ولكن هذا هو قدري |
Görevim benim kaderim, Majesteleri. | Open Subtitles | قدري يقتضي أن أقوم بواجبي يا صاحب الجلالة |
"İşte bu kadar, benim kaderim de buymuş"' diye inanıyorlar. | TED | تظن بقولها : "نعم هذا هو الحال , هذا ما آل إليه قدري" |
Ve bu sefer benim kaderim ve Lauranın ıslak dudakları arasında hiçbir şey duramayacak! | Open Subtitles | هل لا شيء ستعمل الوقوف بيني وبين قدري... مع الشفاه حلوة من سيدة لورا. |
Cennetle yeryüzü arasında olmak benim kaderim. | Open Subtitles | وهذا قدري بأن أكون بين الجـــنة و الأرض |
benim kaderim. Kadere inanır mısın? | Open Subtitles | كان ذلك قدري - هل تؤمن بالقدر أيها الصبي؟ |
Çünkü şu karıştırıcıyı devre dışı bırakmanın benim kaderim olduğunu sen söyledin. | Open Subtitles | لأنّك قلت أنّ مصيري سيكون في إغلاق ذلك المشوّش |
Ve biliyorum ki, benim kaderim sana dünyada dengeyi yeniden sağlaman için yardım etmek. | Open Subtitles | أنا أعلم أن مصيري أن أساعدك لتعيد التوازن إلى العالم |
Afedersiniz ama benim zamanım benim kaderim. | Open Subtitles | المعذرة، كانت تلك لحظتي، قدريّ |
Dediği ne göre benim kaderim basitçe yeni bir tür büyü yapmayı bulmak mış. | Open Subtitles | قالت أنه كان مصيرى أن أعثر على نوع جديد من السحر |
- Üzgünüm. - Ardena'yı idare etmek benim kaderim! | Open Subtitles | آسفُه * هو قدرُي للحُكْم على * أردينيا |