| Boşversene.Bayanlar benim kitabımda hep önce gelir. | Open Subtitles | السيدات دائماً تأتي .بالمرتبة الأولى في كتابي |
| Bu da benim kitabımda ironik bir durumdur. | Open Subtitles | و هذا يندرج تحت عنوان المفارقات في كتابي |
| benim kitabımda tecavüzcülere yer yoktur. | Open Subtitles | في كتابي , مثل هذين المغتصبين لا يجب أن يعيشوا |
| Evet biraz zor geçti ama Penny hayalinin peşinde ve benim kitabımda buna acıklı denmez. | Open Subtitles | واضح أن الأمور كانت صعبة بعض الشيء لكن بيني تسعى خلف حلمها و في كتابي هذا ليس مُسَبب للإكتئاب |
| Şerefsizler bizi görünce kaçtılar, benim kitabımda bu iş kanunsuzluktur. | Open Subtitles | ، الأوغاد يتاورون عن أنظارنا هذه تعد جريمة في قاموسي |
| Bu karakterlerin hiçbiri benim kitabımda yok. | Open Subtitles | لمْ يسبق أنْ رأيت هذه الشخصيّات في كتابي |
| - Hayır, fakat sen birinin sahip olabileceği en iyi arkadaşsın... bu da benim kitabımda seni kazanan yapar dostum. | Open Subtitles | هل هذا يجعلني فائزاً ؟ - كلا ، ولكنك أفضل صديق ورفيق حصلت عليه - وذلك يجعلك فائزاً في كتابي ، صديقي |
| "...temiz kalpleri ile arayan insanlara bahşedilir." benim kitabımda bu, böyle yazar. | Open Subtitles | وهذا كما هو مذكور في كتابي الرجلالعصامي... |
| Çaresiz eşittir tehlikelidir benim kitabımda. | Open Subtitles | حسناً اليأس يوازي الخطورة في كتابي |
| Domates çorbası, kızarmış peynir ve az demli bir bardak çay... benim kitabımda en iyi öğle yemeğidir. | Open Subtitles | حساء الطماطم والجبن المشوي وكوب من الشاي... أفضل غداء في كتابي |
| Fakat benim kitabımda tuhaflığın üç belirtisinden biri bu. | Open Subtitles | لكن في كتابي تلك الظلال الثلاثة غريبة |
| Şey, benim kitabımda öyle. | Open Subtitles | حسنا",في كتابي انك كذلك و واحد من لاعبي كرة السلة الجيدين |
| benim kitabımda ise sonunda kötü her zaman kazanır. | Open Subtitles | ولكن في كتابي.. "الشرّ ينتصر في النهاية" |
| benim kitabımda, çifte gündem var. | Open Subtitles | في كتابي كان لديه أجندة مزدوجة |
| Ve Tieera sistemini yazdı. Ve benim kitabımda ki ilklerden biri gerçekten yapay bir yaşam sistemi bu programların bir karmaşada çalışmadığı gerçeği dışında. | TED | وكتب نظام "تيرا" و,في كتابي, في الواقع أحد اوائل ألانظمة الحية الاصطناعية الحقيقية بإستثناء حقية أن تلك البرامح لا تنموا بشكل مُعقد |
| Artık hepsi benim kitabımda var. | Open Subtitles | الآن كل شيء مدون هنا في كتابي |
| Evet ve benim kitabımda bu kötüdür. | Open Subtitles | نعم في كتابي هذا سيء |
| benim kitabımda buna saf komedi denir. | Open Subtitles | هذا ببساطة مضحك في كتابي |
| Bu benim kitabımda baya iyi bir teşvik sayılır. | Open Subtitles | ذلك تصديق في كتابي. |
| Bilirsin, insanlar hep "benim kitabımda iyi bir yerdesin" ya da "Bu benim kitabıma uymaz" derler. | Open Subtitles | تعرفين ماذا يقول الناس أنت جيد حسب قاموسي هذا ليس جيدا في قاموسي أو |
| Evet, benim kitabımda, bu anlaşmayı bozar. | Open Subtitles | نعم، في قاموسي يعتبر هذا سبب لقطع علاقة |