| Doğum sırasında diğer kadının annesi yanlışlıkla benim odama geldi ve sohbet ettik. | Open Subtitles | .. عندما كنت في المخاض دخلت والدة المرأة الأخرى بالخطأ إلى غرفتي وتحدثنا |
| Eğer kimse istemiyorsa onu benim odama koyabiliriz. | Open Subtitles | إذا لم يرد أحد هذا بإمكاننا وضعه في غرفتي |
| Biliyorum. Keşke o jet motoru benim odama düşseydi. | Open Subtitles | نعم، أتمنّى أن يسقط محرّك طائرة على غرفتي. |
| İkisini de gemiye alın, prensesi benim odama götürün. | Open Subtitles | خذهما كلتاهما، و ضع الأميرة فى غرفتى |
| benim odama gidip bu dagnklktan uzaklasalm. | Open Subtitles | لما لانذهب لغرفتي ونبتعد عن هذع الفوضى.. |
| benim odama dönüp bir şeyler içmeye ne dersin? | Open Subtitles | ماذا عن العودة إلى غرفتي لأخذ بضعة مشروبات؟ |
| Artık kendi odasında yatmıyor benim odama geçti | Open Subtitles | إنها ترفض النوم في غرفتها هي وأبي، وانتقلت للنوم في غرفتي |
| benim odama bir daha girersen ne olacağını söylemiştim sana. | Open Subtitles | ما الذي سبق وحذرك أنه سيحدث إن حدث ودخلت غرفتي مجدّداً؟ |
| O gece kader seni benim odama getirdiği gibi... bu kitabı da sana ulaştıracak. | Open Subtitles | تماماً كما أحضرك القدر تلك الليلة إلى غرفتي فإنه سيوصلُ الكتاب لك |
| Öyleyse bir iki içki kapıp benim odama gidelim de şu işi konuşalım. | Open Subtitles | . لقد بنيتها , 100 مرة على الأنترنت . يا الهي , سيكون ذلك رائعاً لذا دعونا ندخل الى غرفتي و نتناول بعض الشراب |
| Yavru horoz. Evet, sinekten yağ çıkarıyorum. Onları merak etme, benim odama alırım. | Open Subtitles | ديوك لا تقلق بشأنهم سوف انقلهم إلى غرفتي |
| Şey, sen gönderildiğinde, ben çok üzülmüştüm, babam da senin her şeyini paketleyip benim odama taşıdı. | Open Subtitles | حسنا , عندما غادرت لقد حزنت لذلك ابي وضع كل اغراضك في غرفتي |
| Asıl önce sen benim odama girmeseydin. | Open Subtitles | لو لم تدخلي غرفتي الفندق في المقام الأول. |
| benim odama sevdiğim şu şampuandan bir tane koyarmısın. | Open Subtitles | تأكدّي أن تملأي غرفتي بقوارير الشّامبو الّتي أحب |
| benim odama girebileceğini söyledim mi? | Open Subtitles | هل لي أن أسأل يا رفاق أن يكون في غرفتي الآن؟ |
| Eğer benim odama girseydi bir daha oraya dönmezdim. | Open Subtitles | إذا جاء ذلك إلى غرفتي لا أعتقد أنني سأعبش |
| Belki sen, benim odama geldiğini ve sabaha kadar konuştuğumuzu söyleyebilirsin. | Open Subtitles | ربما تستطيع القول بانك حضرت الى غرفتي وانك اخذتني لنخرج |
| - Vail, hemen benim odama. | Open Subtitles | ــ "فيل" .. فى غرفتى الآن ــ هذا من أجل "جونى |
| - Hayır, benim odama. | Open Subtitles | . لا , فى غرفتى |
| Sen kim olduğunu sanıyorsun da, benim odama giriyorsun? | Open Subtitles | من تظني نفسك أيتها اللعينة لتدخلي لغرفتي ؟ |
| Çocuk benim odama geldi. Güneş doğana kadar seviştik. | Open Subtitles | جاء الطفل لغرفتي ومارسنا الجنس معاً حتى مطلع الشمس |