| Bu Benim sorunum değil. Benim de bacağım sakat ama kimse bana üzülmüyor. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتى ساقى مصابة أيضاً ولا أحد يهتم بى |
| Bu Benim sorunum değil. Biz anlaşma bizim sonu tuttu. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتى لقد حافظنا على جزئنا من الاتفاق |
| Pekala, ne istiyorsan yap. Benim sorunum değil. | Open Subtitles | حسناً، أفعل ماتشاء أنه ليس مشكلتي |
| Benim sorunum değil. Şimdi, hareket. Ben dışarı kanama, gibi biliyorum. | Open Subtitles | ليس مشكلتي, والآن تحرك - أنا أعلم, أنا أنزفُ الآن |
| Metre ile santimetre arasındaki farkı bilip bilmemesi Benim sorunum değil. | Open Subtitles | سواء كان يعلم أو لا, بالفرق بين الأنش والقدم,هذه ليست مشكلتي. |
| Bu adamlar Benim sorunum değil. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال لا يمثلون مشكلة بالنسبة لي |
| Kaygını anlıyorum, gerçekten ve tutuklandığı için üzgünüm, ama bu Benim sorunum değil. | Open Subtitles | أنا أقدر اهتمامك، انا أقوم بما يجب فعله وأنا آسف لإنها تم القبض عليها، ولكنها ليست مُشكلتي |
| İyi, devam et. Boktan şeyleri kalıba dök! Benim sorunum değil. | Open Subtitles | الغرامة، إذهب، وصُبَّ كامل القذارة، فهذا ليس من شأني.. |
| İnsanlar paylarını almamışlar, bazıları işin dışında bırakılmış bunlar Benim sorunum değil. | Open Subtitles | أناس لا يحصلون على نصيبهم ، أشخاص سُلبت أموالهم هذه ليست مشكلتى تمهل ، تمهل |
| Geri dönüşüm şirketi içindeki hammadde yüzünden yelekleri yok etmediyse bu Benim sorunum değil. | Open Subtitles | انظر,إذا كانت شركه إعاده التدوير لا تقوم بتدمير السترات من أجل المواد الخام فإنها ليست مشكلتى |
| - Bu Benim sorunum değil. - Senin sorunun değil mi? | Open Subtitles | هذة ليست مشكلتى هذة ليست مشكلتك ؟ |
| Bu Benim sorunum değil. Kimin için çalıştığı umrumda değil. | Open Subtitles | ليست مشكلتى فأنا لا اهتم لمن يعمل |
| Bu Benim sorunum değil. | Open Subtitles | هذا ليس مشكلتي. |
| Bu benim suçum değil Hill. Bu herif kesinlikle Benim sorunum değil! | Open Subtitles | ليس مشكلتي قطعاً, يارجل. |
| Benim sorunum değil. | Open Subtitles | إنه ليس مشكلتي. |
| Karşıdaki yaşlı kadına da toplasan 3 kez merhaba demişimdir. Benim sorunum değil. Bunu anlayabiliyor musun? | Open Subtitles | و هذه ليست مشكلتي الخاصة ألا يمكنكِ أن تستوعبين ذلك ؟ |
| Sırtında ağır bir yük olması Benim sorunum değil! | Open Subtitles | هذا ليس عيبي لأنك مسؤول عن هذا |
| O Benim sorunum değil. | Open Subtitles | هذا ليس اضطرابي |
| Bunu ödeyecek falan değilim. Bu Benim sorunum değil. | Open Subtitles | لن أدفع ذلك، تلك ليست مسؤوليتي |
| Gerekli evrakları doldurmaması Benim sorunum değil. | Open Subtitles | إذا لم يقم بتعبئة الاوراق اللازمة، ليست بمشكلتي. |
| - Benim sorunum değil. | Open Subtitles | - لَيست مشكلتي . |
| Ama bu Benim sorunum değil. | Open Subtitles | لكن هذا لا يخصني |
| Peki, bu cehennem gibi emin Benim sorunum değil! | Open Subtitles | حسناً ، بالطبع إنها ليست مشكلتي أيضاً |
| Benim sorunum değil. | Open Subtitles | إنّها ليست مشكلتي |
| Kız arkadaşının aşırı hassas olması Benim sorunum değil. | Open Subtitles | هي.انها ليست مشكلتي اذا كانت حبيبتك حساسة زيادة عن اللزوم |