| Sonuçta finans benim uzmanlık alanım. | Open Subtitles | في نهاية المطاف، الشؤون المالية هي مجال خبرتي. | 
| Bu benim uzmanlık alanım değil o yüzden bilmiyorum. | Open Subtitles | هذا ليس مِن مجال خبرتي لِهذا أنا لا أعلم | 
| O zaman Şanslısın ki benim uzmanlık alanım olan bir konuya denk geldin. | Open Subtitles | دون ان اجرح مشاعرها ويد حسنا... وكأن حظك قادك لتضرب في مجال خبرتي | 
| Bu kararı verebilecek durumda değilim ama dediğim gibi bunlar benim uzmanlık alanım değil. | Open Subtitles | ربما يستحق العناء لست مؤهل لهذا القرار , لكن لو قلت الأمر كله ليس مجالي | 
| Beton benim uzmanlık alanım. | Open Subtitles | الخرسانة هي تخصصي | 
| Bunun dışında, topuz benim uzmanlık alanım. Göreceksin. | Open Subtitles | بجانب، العصا هي موطن قوتي سترى ذلك | 
| Endişelenmeyin. Bu benim uzmanlık alanım. | Open Subtitles | لا داعي للقلق هذا مجال تخصّصي | 
| Biliyorum ikinizde çok kırgınsınız ve sizi kızdırmak biraz benim uzmanlık alanım. | Open Subtitles | أنا أعرف أنت على حد سواء غاضب جدا، وهو مجال خبرتي. | 
| Doğrudan duygusal sorular soruyorsunuz. Duyguların benim uzmanlık alanım olmadığı aşikâr. | Open Subtitles | أنتِ تطرحين أسئلة عاطفية بحتة، معلوم جدّاً أن العواطف ليست مجال خبرتي. | 
| Dürüst olmak gerekirse Müfettiş, benim uzmanlık alanım değil. | Open Subtitles | بصدق حضرة المفتش المسدسات ليست مجال خبرتي | 
| Açık konuşacağım. Bu, benim uzmanlık alanım değil. | Open Subtitles | سأكون صادقا معك هذا ليس مجال خبرتي | 
| Ama bakteriler tam olarak benim uzmanlık alanım değil. | Open Subtitles | نعم، في الحقيقة ليست البكتيريا _ بالضبط مجال خبرتي. | 
| - Biliyorum ama o bilmiyor ve bu, benim uzmanlık alanım değil. | Open Subtitles | -أعرف، لكنها لا تظن ذلك و هذا ليس في مجال خبرتي | 
| Üzgünüm. Uluslararası ilişkiler benim uzmanlık alanım değil. | Open Subtitles | انا اسف الشؤون الدولية ليست مجال خبرتي | 
| Bu benim uzmanlık alanım değil. | Open Subtitles | ليس هذا مجال خبرتي | 
| Dedim ya. Ortadoğu benim uzmanlık alanım. | Open Subtitles | الشرق الأوسط هو مجال خبرتي. | 
| Kesinlikle. Bu benim uzmanlık alanım. | Open Subtitles | بالتأكيد, هذا مجال خبرتي | 
| Bu tam olarak benim uzmanlık alanım değil. | Open Subtitles | هذه ليست بالضبط مجال خبرتي, | 
| Sarah, bu benim uzmanlık alanım. Ben bir iletişim uzmanıyım. Yani bir düşünsene. | Open Subtitles | هذا مجالي ، سارا أنا مديرة اتصالات فكريبالأمر! | 
| -Silahlar benim uzmanlık alanım. | Open Subtitles | الأسلحة مجالي | 
| Kültler benim uzmanlık alanım. | Open Subtitles | الطوائف الدينية.. هي تخصصي. | 
| Dikiş benim uzmanlık alanım. | Open Subtitles | الخياطه هي موطن قوتي | 
| Kanıt bırakmamak benim uzmanlık alanım. | Open Subtitles | عدم ترك أثر هو مجال تخصّصي |