| Kaliforniya'ya gittiğinden beri bir kere bile benimle konuşmadı. | Open Subtitles | لم يتحدث معي ولا مره منذ ان غادر كاليفورنيا |
| Ben okulların yemek programını iptal ettikten sonra bir yıl boyunca kimse benimle konuşmadı. | Open Subtitles | بعد أن ألغيت برنامج الغذاء المدرسي لم يكلمني أحد لمدة سنة |
| Annem çok sinirlenmişti, bir hafta boyunca benimle konuşmadı. | Open Subtitles | سكران حتى والدتي خارج، انها لا تتحدث معي لمدة أسبوع. |
| O senesonu balosundaki öpüşme resimlerinden beri benimle konuşmadı. | Open Subtitles | - إنّها لم تتحدث إليّ مُنذ أن رأت تلك الصور لنا و نحن نتبادل القُبَلَ فى حفل الرقص |
| "Bir saat boyunca masada oturdum ve kimse benimle konuşmadı. | Open Subtitles | جلست في الطاولة ساعة قبل أن يتكلم معي أحد |
| benimle konuşmadı bile. Öylece uzandık. | Open Subtitles | هو لم يحدثني حتى، لقد إستلقينا هناك فقط. |
| 70'li yılların başında yaptığım çizimleri gördükten sonra benimle konuşmadı. | Open Subtitles | لم يكن يتحدث إليّ بعد ذلك، بعد أن رأى بعض أعمالي في أوائل السبعينات. |
| Tanrı benimle konuşmadı. | Open Subtitles | .. الاله لم يتحدث لي |
| Başkasıyla ilişki yaşadığımı öğrendiğinden beri benimle konuşmadı. | Open Subtitles | أنه اصبح لا يتحدث معي منذ أن علم بأمر علاقتي |
| İşe aldığından beri, benimle konuşmadı. | Open Subtitles | لم يتحدث معي منذ ان قام بتوظيفي |
| O benimle konuşmadı. Ben onunla konuşuyordum. | Open Subtitles | هو لم يتحدث معي أنا لم أكن أتحدث معه |
| Buraya taşındığım için aklımı kaçırdığımı söylediler. Babam uzun süre benimle konuşmadı. | Open Subtitles | -اعتقدوا انني مجنونه للانتقال الى هنا ووالدي لم يكلمني لمدة اسبوع |
| Evet. Babam o geceden beri benimle konuşmadı. | Open Subtitles | لا، فأبي لم يكلمني منذ هذه الليلة |
| Seninle planladığımız yanlış yönlendirmeden beri benimle konuşmadı. | Open Subtitles | لم تتحدث معي منذ زرعتُ أنا وأنتَ تلكَ الكذبة |
| Kalkıp beş sıra uzağıma oturdu ve 11.sınıfa dek benimle konuşmadı. | Open Subtitles | نهضت وانتقلت خمس كراسي للأسفل ولم تتحدث معي لخمس سنوات حتى السنة الثالثة |
| benimle konuşmadı. Sadece seni bu işe bulaştırdığım için özür dilerim dedi. | Open Subtitles | :أبت أن تتحدث إليّ باستثناء أنها قالت "أنا آسفه لأنني أقحمتك في هذا" |
| Sabahtan beri benimle konuşmadı. | Open Subtitles | لم تتحدث إليّ منذ صباح اليوم |
| Basındaki yazıyı okudu ve ziyaretinden vazgeçti... Bir daha asla benimle konuşmadı. | Open Subtitles | وألغى رحلته، ولم يتكلم معي بعدها أبدًا |
| Basındaki yazıyı okudu ve ziyaretinden vazgeçti... Bir daha asla benimle konuşmadı. | Open Subtitles | وألغى رحلته، ولم يتكلم معي بعدها أبدًا |
| Salı günü Facebook'tan yazdığından beri benimle konuşmadı. | Open Subtitles | هو اساسا لم يحدثني من الثلاثاء عندما راسلني عبر فيسبوك |
| Ondan sonra benimle konuşmadı. | Open Subtitles | لم يتحدث إليّ بعد ذلك |
| Ama benimle konuşmadı ben de onunla konuşmadım. | Open Subtitles | لكنه لم يتحدث لي ولم أتحدث له |
| Söylediklerime alındı ve bir saat benimle konuşmadı. | Open Subtitles | لقد شعر بالإهانة، وغضب.. ولم يتحدّث إليّ لساعة، لكن.. |
| Asla benimle konuşmadı. | Open Subtitles | لم تستطع التحدّث إليّ |