| - Evlenmek için vaktim olmadı. - Vakti daralan birine benzemiyorsun. | Open Subtitles | لم أجد وقتاً لكى أتزوج انت لا تبدو مشغولا لهذه الدرجه |
| Jonathan'a hiç benzemiyorsun, bizi kandırmaya çalışma. | Open Subtitles | ، أنت لا تشبه جوناثان . لذا لا تدّعى ذلك |
| Sen bu tür işler çevirecek birine benzemiyorsun. | Open Subtitles | لا تبدو مثل هؤلاء الأشخاص الذين يتورطون فى هذة المواقف |
| -Ama konuşabiliyorum. Sizler gibiyim. -Sen bugüne dek var olan hiçbir şeye benzemiyorsun. | Open Subtitles | ـ لكنني قادرة على الكلام مثلكِ ـ انتي لا تشبهين شيئاً على الأطلاق |
| Sana buranın nasıl olduğunu sorardım, ama sende pek yerlisine benzemiyorsun. | Open Subtitles | كنت سأسألك كيف هي الحياة هنا لكنك لاتبدو من السكان المحليين |
| Biliyor musun, genellikle Fox'taki yarı çıplak aç gözlülere benzemiyorsun. | Open Subtitles | هل تعلمين.. أنت لا تبدين مثل محبة المال نصف المتعرية التي تظهر عادة على فوكس |
| Şimdiye kadar tanıdığım veya bundan sonra tanıyacağım kimseye benzemiyorsun. | Open Subtitles | أنت لست مثل أي شخص أعرفه أو قابلته أو سأقابله |
| Sen de Maden Güvenlik Birliği'nden gelen sertifikalı bir Güvenlik Müfettişi'ne benzemiyorsun. | Open Subtitles | حسناً ، أنتَ لا تبدو وكأنه ليس لديكَ علم بماجستير مفتش السلامة |
| Ama orası dünyanın öbür ucu. Bir tüccara benzemiyorsun. | Open Subtitles | هذا الجانب الاخر من العالم لا تبدو لى كتاجر |
| Hayır, hazırlık okuluna gitmiş birine benzemiyorsun, ama bu önemli değil. | Open Subtitles | لا، أنت لا تبدو كمدرسة تمهيديةَ، لكن ذلك ليس مهماً |
| Biliyorum diyorsam bana güven çalıştığım adamlara biraz olsun benzemiyorsun. | Open Subtitles | ثق بي عندما أقول بأنني أعرف, وأنت لا تشبه بأي شكل الناس الذين أعمل عندهم. |
| Sen ünlü birine benzemiyorsun. Evine gidebilirsin. | Open Subtitles | أنت لا تشبه أي منهم ، عد لبيتك |
| Kesinlikle amcana benzemiyorsun. | Open Subtitles | بالتأكيد أنت لا تشبه عمك كثيراً. |
| Önceki adama benzemiyorsun Asker gibi değilsin | Open Subtitles | إنك لا تبدو مثل الرجال الذين يرسلهم عادة الجنود |
| Hiç de soğukkanlı, acımasız, vahşi bir vampir avcısına benzemiyorsun. | Open Subtitles | بالتأكيد لا تبدو مثل صاحب دم بارد وحش , قاتل مصاصي دماء |
| Açık konuşmak gerekirse sıradan tiplere benzemiyorsun. | Open Subtitles | لأكون عادّلة، أنت لا تبدو مثل النوع المعتاد. |
| Tatlım, sen bu kadınlara hiçbir şekilde benzemiyorsun. | Open Subtitles | عزيزتى أنتِ لا تشبهين أحد من الموجودين هنا |
| Çünkü annene hiç benzemiyorsun. | Open Subtitles | هل أنتِ متبناة؟ لأنكِ لا تشبهين والدتكِ بشيء. |
| Kolay korkan bir tipe benzemiyorsun, Astsubay Wong. | Open Subtitles | لاتبدو من النوع الذي يخاف بسهولة أيها الضابط |
| Kızlarla internetten tanışmaya ihtiyaç duyan tiplere benzemiyorsun. | Open Subtitles | انت لاتبدو مثل الرجال الذين يفضلون مقابله الفتيات عبر الانترنت |
| Çok şey olabilirsin ama bir katile benzemiyorsun. | Open Subtitles | قد تكونين أشياء كثيرة، لكنكِ لا تبدين قاتلة لي |
| Sen, buradaki sadece gezme ve parti peşinde koşan gençlere benzemiyorsun. | Open Subtitles | لانك لست مثل بقيت الشباب يلهون في المدن ويحتفلون |
| - Gücenme Jackson, ama uyuşturucu tacirine benzemiyorsun. | Open Subtitles | لكنّ مظهرك ليس مظهر تاجر مخدّرات لا تشبهه حتى |
| Çocukların burunlarını sürten bir tipe benzemiyorsun. | Open Subtitles | لا تبدو لي مثل أولئك الأشخاص الذين يقسون على الأطفال |
| Bu adam hiç akıllı değil. Sonuçta kız kardeşime hiç benzemiyorsun. | Open Subtitles | هذا الرجلِ يلحق سيارة اختي وأنت لا تَبْدو مثل أختَي |
| Sen hiç de şirket birliği veya şirketindekilere destek olcak bir patrona benzemiyorsun. | Open Subtitles | لا يبدو أنك من رؤساء العمل... الذين يبالون بمعنويات الموظفين والحصول على ثقتهم |
| - İlginç, hiçte hırsıza benzemiyorsun. - Şey, artık değilim. | Open Subtitles | مرحة، لاتبدين وكأنك سارقة - لست كذلك الآن - |
| Pek benzemiyorsun. | Open Subtitles | لا تُشبهه كثيراً. |
| Alınma ama iz sürecek bir kıza benzemiyorsun. | Open Subtitles | اسف لكن لا تبدين لي من الفتيات اللتون يذهبن للسفر على الاقدام |
| Buradaki durumu pek anlamışa benzemiyorsun. | Open Subtitles | يبدو أنكِ لا تفهمين كيف تجري الأمور هنا. |