| Bertram'a göre; Asquith ve Lord Grey, kabinede savaştan bahsetmiyormuş. | Open Subtitles | بيرترام يقول أسكويث واللورد جري لايناقش أبدا الحرب في الوزارة |
| Ted Bertram'ın aracı yolun yaklaşık bir kilometre yukarısında park edilmiş bu onun şapkası ve işte izleri. | Open Subtitles | لذا، هناك تيد بيرترام بأربعة واقف حول الميل فوق ذلك الطريق، هنا قبعته، وهنا هذه المسارات. |
| Bertram'ı, bir şarap tüccarının kızıyla kaçtığı zaman mirastan mahrum etmediniz ama. | Open Subtitles | لم تحرمي بيرترام لانه هرب مع ابنة بائع الخمر |
| Niye Bertram ve Bermutti yi kasabaya göndermiyoruz | Open Subtitles | لكن تعرف ماذا ؟ لماذا لا نرسل بيرترام و بيرموتي للبلدة |
| Bertram son baskında senin bir pencere kaybettiğini mi söylüyor? | Open Subtitles | بيرترام يخبرني بأنك فقدت نافذة أثناء الهجوم الأخير ؟ |
| Askerler yerine başkomutanı tutmanın nedeni ne, Bertram? | Open Subtitles | هل ذلك لماذا أنت تبقي القائد العام عدد قليل من الجنود , بيرترام ؟ |
| Christopher için bir şey yapmamı istemek için geldiysen sana yalnızca Bertram'ın, Savaş Kabinesi'nde bunaldığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | , إذا أنت ِ جئت ِ لسؤالي لفعل شيئا ما لكرستوفر أنا يجب أن أخبرك ِ بأن بيرترام ببساطة مغمر في وزارة الحرب |
| Kurban, Portland'da Sam Bertram'a üç sikkeyi satan adammış. | Open Subtitles | واتضح بان الضحية كان التاجر الذي قام ببيع العملات المعدنية الثلاث لسام بيرترام هنا في بورتلاند |
| Dükkân sahibi Sam Bertram, soygun sırasında öldürülmüş. | Open Subtitles | المالك ,سام بيرترام قُتل خلال عملية السطو |
| Bertram Brick Breeland, ben kurban edilecek biri değilim. | Open Subtitles | بيرترام , بريك بريلاند , أنا لست خدعة أحد |
| Bertram adamın güvenini kazanma konusunda hala yolun başında sayılır. | Open Subtitles | مازال لدى " بيرترام " طريق طويل لينال ثقة الرجل |
| Bertram Cates, sizi tutukluyorum. | Open Subtitles | من نظام سفلى للحيوانات بيرترام كيتس " ، إننى " أضعك رهن الإعتقال |
| Ama Bertram Cates'e hak ettiği ceza verilirse dünyanın her yerinde bizi seyreden ve ağzımızdan çıkan her lafı dinleyen müminler ayağa kalkıp, bu mahkemeyi kutsayacaklardır! | Open Subtitles | محروم من عقيدته بسبب تعاليم علم ملحد و لكن ، إذا كانت العقوبة الكاملة للقانون سوف تسلط على "بيرترام كيتس " |
| Şimdi, Bayan Brown, siz davalı Bertram Cates'in eski bir arkadaşısınız. | Open Subtitles | "الآن يا آنسة " براون أنت صديقة قديمة للمدعى عليه "بيرترام كيتس " |
| Suikasttan önce annemle babam bana Bertram adını vereceklerdi. | Open Subtitles | قبل الإغتيال, كان أهلي سيطلقون علي "بيرترام". |
| "...aynı zamanda Mansfield Parklı, Sir Thomas Bertram'ın da yakın arkadaşıydı." | Open Subtitles | بل أيضا للسيد (توماس بيرترام) والد (السيدة (راشورث) في (مانسفيلد بارك |
| Beatrix, Bertram, yatma vakti geldi. | Open Subtitles | بيتركس، بيرترام وقت الليالي الجيدة |
| Bertram da gittiğine göre, seninle kim ilgilenecek? | Open Subtitles | مع رحيل بيرترام ببساطة من ستهتم بك ؟ ؟ |
| Bilginiz olsun, o "laf kalabalığı" Bertram Forer'in 1948'de yaptığı kesinliği kanıtlanmış ve titizlikle icra edilmiş deneyler sayesinde astrolojinin bilimsel bir değer taşımadığıyla ilgiliydi. | Open Subtitles | للتاريخ، ذلك التشدق الذهاني كان سلسلة مصّغرة لأبحاث بيرترام فور الذي أثبت في عام 1948 بشكل حاسم عبر تجارب مصممة بدقة شديدة |
| Bir çizik bile almadan geçtik. Teşekkürler, Bertram. | Open Subtitles | جئنا بدون خدش , شكرا , بيرترام |