| Bu kadınları günde üç defa beslemekle sorumluyuz ve bu kadınların koruyucusu benim. | Open Subtitles | لدينا مسؤولية وهي إطعام هؤلاء السيدات ثلاث وجبات في اليوم وأنا مدافعة عن حقوق النساء |
| Çiftçilik piyasası Amerikanların ailelerini sağlıklı beslemekle kalmıyor... | Open Subtitles | سوق الخضروات يفعلون اكثر من مجرد مساعدة الأمريكان على إطعام عائلاتهم ... وجبات صحية،إنهم يساعدون |
| Lütfen kaplanları beslemekle alâkalı bir şey olmadığını söyle. | Open Subtitles | -أرجوك أخبرني أنّها لا تتضمّن إطعام النمور . |
| Ama Roma'da tahıl sadece insanları beslemekle kalmıyordu. | Open Subtitles | لكن في روما كان للقمح فائدة تفوق اطعام الناس فقط |
| Yoksa kaplumbağalarınızı beslemekle çok mu meşgulsünüz? | Open Subtitles | ام انك مشغول فى اطعام سلاحفك |
| - Halkını beslemekle başlayabilirsin. | Open Subtitles | إطعام شعبك ربما ستكون بداية. |
| Seattlle'daki zombileri beslemekle görevli. | Open Subtitles | أنه المسؤول عن إطعام ( الزومبي ) في (سياتل) |