| Ondan besleniyordu. Bir çeşit ikna yeteneği kullanarak ısırılma hatıralarını onun kafasından silebiliyor. | Open Subtitles | كانَ يتغذى على دمـائها ، كان قادراً على مسح ذاكرتها ، بشأن عضهُ لها. |
| Büyük Fae Savaşı boyunca bu Garuda bizim zorbalığımızdan ve nefretimizden besleniyordu ve biz bunun farkında bile değildik. | Open Subtitles | وكان هذا جارودا يتغذى على العنف لدينا، كراهيتنا و نحن ابدا ما عَرفنَاه. نعم، لَكنَّك أنهيتْ الحربُ. |
| Ama tek kurtarıcıları limanda farelerle besleniyordu. | Open Subtitles | ...لكن منقذهم الوحيد كان يتغذى على الفئران ... |
| Onlar da hayvanların kanıyla besleniyordu. | Open Subtitles | ومثل اليوم كانوا يتغذون على دم الحيوانات |
| Onlar hiçbir şeyi korumuyordu, sadece besleniyordu. | Open Subtitles | ما كانوا يحموا أي شيء، كانوا يتغذون فحسب |
| Benden besleniyordu. | Open Subtitles | لقد إفترسني. |
| Bulduğunda ne ile besleniyordu? | Open Subtitles | علامَ كان يتغذى حين وجدته؟ |
| Ondan besleniyordu. | Open Subtitles | كان يتغذى عليه. |
| Benden besleniyordu. | Open Subtitles | * .لقد إفترسني |