| Shin Bet'in ciddi bir krizde olduğu aşikardı ve örgütte herkes bunun farkındaydı. | Open Subtitles | كان واضحاً ان الشاباك يواجه أزمة خطيرة والجميع في الشاباك كان يعرف ذلك |
| - Shin Bet yada polisten birileri birkaç gün sonra geldiler. | Open Subtitles | أشخاص من الشرطة أو الشاباك جاءوا الى البيت بعد عدة أيام |
| Shin Bet idarecileri bütün ulusal güvenlik kararlarını alan pek az insan arasındadırlar. | Open Subtitles | رؤساء الشاباك هم من بين القلة المختارة للمشاركة فى اتخاذ جميع قرارات الأمن القومي |
| Shin Bet'in Arapça eğitimine giren herhangi biri çok iyi Arapça bilirdi. | Open Subtitles | أي شخص أخذ دورة اللغة العربية فى الشاباك على محمل الجد يعرف العربية |
| Bir kaç hafta içinde, Bet Ödülleri için sahneye çıkacak ve milyonlarca göz onun üstünde olacak. | Open Subtitles | خلال إسبوعين، ستقوم هي بالغناء بحفل بي إي تي والملايين من العيون ستكونُ عليها |
| Ama ilk önce, Bet kanalının bir vidyosunda oynamak istiyorum. | Open Subtitles | و لكن اولا اريد أن أكون من الفتيات اللاتي يظهرن بفيديوات قناة بي بي تي |
| Shin Bet, Filistinlileri motive eden, güdüleyen şeyin ne olduğunu anlatacak insanları aradı. | Open Subtitles | بحث الشاباك عن ناس لتحدث إليهم لمعرفة ما الذي يحفـز الفلسطينيين |
| Shin Bet yüzbinlerce olmasa da on binlerce insanı sorguya çekmiştir. | Open Subtitles | الشاباك قد استجوب عشرات الآلاف من الناس إن لم يكن مئات الآلاف |
| Kısa sürede Shin Bet Lübnan'ı, Batı Şeria'yı kontrol ettiği gibi kontrol altına aldı. | Open Subtitles | فى وقت قصير سيطر الشاباك على لبنان تماما كما سيطر على الضفة الغربية |
| Yıllar sonra seçkin istihbarat birimi MOSSAD Shin Bet tarafından tahtından edilmişti. | Open Subtitles | بعد سنوات من إعتبارها اكثر وكالة استخبارات بارزة تم استبدال الموساد من قبل الشاباك |
| Lakin o zamanlar Shin Bet'te, kanunsuz emir diye bir kavram yoktu. | Open Subtitles | لأن في الشاباك آنذاك لم يكن هنالك مفهوم لشيئ اسمه امر غير قانوني |
| Yalnızca Shin Bet değil, kabine ve başbakan da başarısız olmuş, bir bakıma Shin Bet kayırılmıştı. | Open Subtitles | لم يفشل الشاباك وحده بل ايضاً مجلس الوزراء ورئيس الوزراء فشلوا كذلك بالكاد كانوا يشرفوا على الشاباك |
| Shin Bet müsteşarının böyle yapmaya, bu kararları almaya yetkisi var mıydı? | Open Subtitles | هل كان لرئيس الشاباك السلطة للقيام بذلك، او اتخاذ تلك القرارات؟ |
| Shin Bet'in arananlar listesi belki de bütün istihbarat örgütlerinkinden uzundur. | Open Subtitles | عدد الأشخاص المطلوبين فى قائمة الشاباك قد يكون اكبر عدد من أي وكالة الاستخبارات في أي مكان |
| Shin Bet bunu görebilmeliydi... | Open Subtitles | للشكوى ان الشاباك كان يجب عليه توقع هذه الانتفاضة |
| Ben yapmadım fakat Shin Bet onu 16 yaşındayken içeri tıkmıştı. | Open Subtitles | لم اكن انا شخصياً بل كانوا الشاباك وضعناه في السجن عندما كان عمره 16 عاماً |
| Shin Bet'te engelleyemediğimiz bir saldırı olduğunda hissettiğimiz berbat bir başarısızlık ve hayal kırıklığı olur. | Open Subtitles | الشعور الذي كان يسود الشاباك عند وقوع اي هجوم لم يستطع منعه كان خيبة الأمل والاحباط الفظيع |
| Örgütte geçen 32-33 yılımda Shin Bet'in en zayıf kaldığı dönemlerdi. | Open Subtitles | كانت تلك اصعب فترة تمر على الشاباك التي اتذكرها من فترة الثلاثينيات من عمري حتي الآن |
| Bet Ödülleri'nde tanıştık. | Open Subtitles | .لقد تقابلنا بحفل توزيع جوائز البي إي تي |
| - Ben 106 Park, Bet'in canlı ilk onundan AJ. | Open Subtitles | و أنا (أي جي), من 106 بارك بي إي تي) من أفضل عشرة) |