| Ben de diyorum ki bir kızı yatağa atmak için beyaz yalan uyduran ilk erkek sen değilsin. | Open Subtitles | وأنا أخبرك لن تكون الرجل الأول الذي يقول كذبة بيضاء ليعاشر فتاة |
| Tamam. Biraz beyaz yalan kimseyi öldürmez. | Open Subtitles | حسنا، كذبة بيضاء صغيرة لم تقتل احد |
| Küçük bir beyaz yalan kimseyi incitmez. | Open Subtitles | كذبة بيضاء صغيرة لم تؤذي أحداً أبد |
| Penn'e gittim ve onlara bir kaç beyaz yalan salladım. Şimdi, oyun maskeni takın dostum. | Open Subtitles | و صبغتهم ببضعة كذبات بيضاء استعد للمرح يا صاح |
| Sen de illa ki birkaç beyaz yalan söylemişsindir. | Open Subtitles | لا بد وأنك قد كذبت بضعة كذبات بيضاء في حياتك. |
| Sanırım teknik olarak bir çeşit beyaz yalan söyledim. | Open Subtitles | ...افترض أن ما قلتُه تقنياً كان نوع من كذبة بيضاء |
| -Oğlumuzun öldüğünü söyledi. Buna beyaz yalan denir. | Open Subtitles | كانت كذبة بيضاء |