| Kafatasına bağlı beyinsel travma sayesinde ölüm çok çabuk gerçekleşmiş. | Open Subtitles | الوفاة لابد أن تكون حدثت مباشرة بعد رض دماغي قحفي |
| Gerçek olduğu ve beyinsel fonksiyonlarımda bir sorun olmadığı için çok mutluyum. | Open Subtitles | انا فقط سعيدة بأن هذا حقيقي ولايوجد خطأ ما بتركيب دماغي الكيميائي |
| Ama beyinsel hekleme için yeniden programlamış. | Open Subtitles | لكن تم إعادة برمجتها من خلال اختراق دماغي |
| Bunun dünya üzerinden en güçlü beyinsel sistemlerinden biri olduğuna kanaat getirdim - - iyisiyle de, kötüsüyle de. | TED | و أنا أعتقد أنه واحد من أقوى الأنظمة بالمخ على وجه الأرض الذي يمنحنا قمة المتعة أو يجعلنا فى قمة الحزن |
| Diğer bir beyinsel sistem de aşk: Aşkın başlangıcındaki sevinç, saplantı. | TED | و ثاني هذة الأنظمة الثلاث هو الحب الرومانسي تلك النشوة و إحساس التملك للحب الأول |
| beyinsel kurtarma işleme hazır. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}عملية الإنقاذ الدماغي: |
| ...beyin sinyallerini birbirlerine çevirmek için optogenetiği ileri seviyede kullanacağından kötü niyetli kişilerce hacklenip istem dışı beyinsel aktivitelerin yaptırılması riski her zaman vardır. | Open Subtitles | (كي تحول شفرة الحاسب بإشارة مخ والعكس سيكون هناك دومًا خطر الإختراق الخبيث قد يمكن من الفصل الدماغي) |
| Herhangi bir beyinsel aktivite görünmüyor. | Open Subtitles | لا نستطيع رؤية نشاط دماغي على الإطلاق |
| Fakat bir süredir beyinsel işlevi yok. O zaman hala hayatta. | Open Subtitles | ولكن لم يكن يوجد نشاط دماغي لبعض الوقت |
| Herhangi bir beyinsel aktivite görünmüyor. | Open Subtitles | لا نستطيع رؤية نشاط دماغي على الإطلاق |
| Hepsinde beyinsel hekleme izleri var. | Open Subtitles | كل الأدلة تشير إلى اختراق دماغي |
| beyinsel Kötürümlük. | Open Subtitles | إنه مصاب ٌ بشلل ٍ دماغي. |
| Bize tek söylenen şey beyinsel bir olay olduğu. | Open Subtitles | كل ما كانوا يقولون لنا "حدث دماغي" |
| Lizzie'de beyinsel hareket bozukluğu var Earl. | Open Subtitles | ليـزي ) تعاني من شلل دماغي ) |
| Bu üç beyinsel sistem, şehvet, aşk ve bağlılık - her zaman birlikte tezahür etmiyorlar. Birlikte de olabilirler. | TED | في هذه الأنظمة الثلاث للمخ: الشهوة، الحب الرومانسي والتعلق -- لا تمضي سوياً دائماً. يمكنها المضي سوياً ، بالمناسبة. |
| Ama bu üç beyinsel sistem, şehvet, aşk ve bağlılık her zaman birbirlerine bağlı değildir. | TED | لكن هذه الأنظمة الدماغية الثلاث: الشهوة، الحب الرومانسي والتعلق، ليست دائماً مرتبطة ببعضها البعض. |
| beyinsel bağlantıları dayanamadı! | Open Subtitles | ! ارتباطه الدماغي لم يتماسك ! |