| Bir kağıt, beş sent. Bir annenin sevgisi, paha biçilmez. | Open Subtitles | تكلفة الورق 5 سنتات أما حب الأم فلا يقدر بثمن |
| Ama yazdıkları, kasettekilerle örtüşürse bu kaseti paha biçilmez yapar. | Open Subtitles | لكن إن طابق ما يوجد بالشريط فسيجعله لا يقدر بثمن |
| Tangka'nın sahip olduğu büyük güç, üzerinde bulunan paha biçilmez mücevherleri gölgede bırakıyor. | Open Subtitles | الجواهر التى لاتقدر بثمن فى التانجا صغرت من حجم الطاقة الهائل التى تحتويها |
| 30 seneyi aşkın bir süredir sergilenmemiş paha biçilmez bir sanat eseri. | Open Subtitles | قطعة لا تقدر بثمن لم يظهر علنا منذ أكثر من 30 عاما. |
| Batı'da kaybolmakta olan klasik dünyanın paha biçilmez bilgeliğini barındırıyordu. | TED | وضمت علوم العالم الكلاسيكي التي لا تقدر بثمن والتي تلاشت في الغرب. |
| Dört paha biçilmez mücevheri, pulların arasına saklamak çok akıllıca. | Open Subtitles | ذكاء كبير منها ان تضع اربع جواهر لاتُقدّر بثمن وسط مجموعة زائفة مثبتة بالصمغ |
| Bu adam benim için paha biçilmez olacak, binbaşı. | Open Subtitles | هذا الرجل لايقدر بثمن بالنسبة لي أيها الرائد |
| Son penimle kedi kürkünden anorak aldım, az önce paha biçilmez bir şalgamı berbat ettim. | Open Subtitles | صرفت آخر أموالي على معطفٍ ثقيل، وللتو حطمت لفتةً لا تقدر بثمن |
| Ve bir sonraki kampanyanızda sizin için paha biçilmez değerde olacaklar. | Open Subtitles | و هم من لن تقدّرونهم بثمن حين يأتي موعد حملتكم الإنتخابية القادمة |
| İncelikten falan değil, mail listeleri paha biçilmez değerde olacak. | Open Subtitles | نسيت طيفة، القائمة البريدية ستكون لا تقدر بثمن. |
| Ve başarırsanız, gökyüzü kararacak ve havadan paha biçilmez mücevherler yağarak dünyanızı dolduracak. | Open Subtitles | و أذا نجحتم، السماء ستظلم و تمطر جواهر لا تقدر بثمن و ستملئ عالمكم |
| Paha biçilmez Çin sanat eserleri üstünde uzmanlaşmış bir hırsızmış. | Open Subtitles | كان متخصص في اللوحات القيمة و الآثار الصينية التي لا تقدر بثمن |
| -Paha biçilmez olduğu düşünülünce, söylemek zor. | Open Subtitles | من الصعب تحديد ذلك إذ إنه لا يقدر بثمن من جميع النواحي |
| - Ne kadar? Ah, bunu söylemek zor, paha biçilmez oluşu... ve dahası düşünülürse. | Open Subtitles | من الصعب تحديد ذلك إذ إنه لا يقدر بثمن من جميع النواحي |
| Şimdi bu paha biçilmez Faberge paskalya yumurtasını ortaya koyacağım, yeni doğmuş, hemofili çocuğumun yanına. | Open Subtitles | والآن سوف أقوم بوضع هذه البيضة التي لا تقدر بثمن في الوسط بجانب طفلي المولود حديثا والمصاب بالنزف ـ هل هذه ملكك؟ |
| İngiliz milyarderi Mike Wilfrid'e ait paha biçilmez bir mücevher Wilfrid Diamond International'ın yeraltındaki kasasından çalındı. | Open Subtitles | ألماس لايقدر بثمن تم سرقته من من سرداب ولفريد العالمي للألماس والذي هو يعود إلى صاحبه البليونير الأنجليزي مايك ولفريد |
| Yüzük paha biçilmez değerde. Bu mümkün değil. | Open Subtitles | الخاتم لا يقدر بثمن لذا لايمكن التأمين عليه |
| Benim için paha biçilmez bir danışman ve dost olmaktan başka bir şey yapmadın. | Open Subtitles | إنك لم تقم بشيء غير كونك مستشارًا لا يُقدّر بثمن بالنسبة لي وأيضاً أفضل صديق |
| Paha biçilmez bir enstrüman bu. | Open Subtitles | أتعلم إن ذلك ليس مسلياً ، تلك آلة لا تقدر بثمن |
| Tüm insanlık tarihinin bu paha biçilmez ânı için yeryüzündeki tüm insanlar tek yürek oldular. | Open Subtitles | للحظه لا تقدر بثمن في كل التاريخ البشري أصبح كل البشر على الأرض موحدين |
| Türümüzü devam ettirmek için derin, paha biçilmez ve evrimsel ihtiyaçlarımız tarafından kontrol ediliyoruz. | Open Subtitles | لقد تم اقتيادنا بواسطة الظلام ،بشيء لا يُقدر بثمن بالحاجة إلى التطور حتى نتغذى على الأصناف |