| Her neyse, ben de Big Bang'in İncil'den daha eski olduğunu söyledim. | Open Subtitles | على اية حال ،لقد قلت أن الانفجار الكبير كان أقدم من الإنجيل |
| Her neyse, ben de Big Bang'in İncil'den daha eski olduğunu söyledim. | Open Subtitles | على اية حال ،لقد قلت أن الانفجار الكبير كان أقدم من الإنجيل |
| Burada oldu. Bu yüzden, buradaki şu alan Big Bang'in içindeydi. | Open Subtitles | لقد حدث هنا، اذن هذا الفضاء كان من ضمن الانفجار الكبير |
| Big Bang'ten yaklaşık 1 milyar yıl sonra, karanlık madde yığınları şekillendi. | Open Subtitles | وبعد مليارات السنين من الإنفجار العظيم بدأت المادة المظلمة تتكون |
| Peki Big Bang'den önce bir şey var mıydı? | TED | ولكن هل كان هناك أية شىء قبل الانفجار العظيم ؟ |
| Onun Big Bang hakkında bir bilgisi yoktu, evrenin genişlediğinden de haberdar değildi. | TED | لم يكن يعرف عن الإنفجار الكبير . لم يكن يعلم عن تمدد الكون. |
| Sonuç, Big Bang öncesindeki hale çok benzeyen inanılmaz derecede yoğun, sıcak, sıkışık bir evren olacaktır. | TED | لتكون النتيجة كونًا كثيفًا وحارًا ومضغوطًا بشكلٍ لا يُصدق، يُذكرنا هذا بالحالة التي تسبق الانفجار الكبير. |
| Biliyor musun, sen Big Bang teorisi var ya, işte osun. | Open Subtitles | "ما أنت ، هو جزء من بيلي للنظرية الانفجار الكبير " |
| Küçük çapta bir Big Bang. | Open Subtitles | يشبه الانفجار الكبير الذي أدى إلى تشكل الكون |
| Bu, Big Bang'den sonra serbest kalan ilk ışığın bir resmidir. | Open Subtitles | هذه صورة لأول ضوء انبعث بعد الانفجار الكبير. |
| Big Bang eşit miktarda madde ve anti-madde üretti. | Open Subtitles | الانفجار الكبير أنتج كميات متساوية من المادة و المادة المضادة. |
| Büyük ihtimalle pek çok insanın düşüncesindeki Big Bang tasviri budur. | Open Subtitles | حسنا، ربما يتصور البعض ان الانفجار الكبير |
| Bu yüzden Big Bang evrenin orasında bir yerinde öylece oluvermedi her yerde aynı zamanda oldu. | Open Subtitles | اذن الانفجار الكبير لم يحدث في مكان ما من الكون، بل حدث في كل مكان وفي نفس الوقت |
| Çünkü uzayın kendisi genişliyor ve Big Bang'ten beri bu genişleme devam ediyor. | Open Subtitles | بل هو بسبب ان الفضاء نفسه يتمدد وهو لا يزال يتمدد منذ لحظة الانفجار الكبير |
| Big Bang'in soluk yankılarına çalışmak. | Open Subtitles | لدراسة الأصداء الخافتة من الإنفجار العظيم |
| Biz gerçekten de geçmişte, yani evrenin Big Bang'e çok yakın olduğu zamanda, evrenin nasıl göründüğünün fotoğrafını çekiyoruz. | Open Subtitles | نحن سنحصل على صورة حصرية لأقرب ما كان عليه الكون أثناء الإنفجار العظيم ونعود بالزمن حيث كل شيء كان بسيطا |
| Big Bang'in yankılarında bütün bu dalgalanmaları çözmek bilgi analiz için büyük bir görev. | Open Subtitles | فك شفرة هذه الموجات على نغمة الإنفجار العظيم هي مهمة ضخمة من تحليل البيانات |
| Saniyenin trilyonda birinden sonra Big Bang | Open Subtitles | بعد واحد من التريليون من الثانية من حدوث الانفجار العظيم. |
| Bu, Big Bang olarak bilinmeye başlandı. | Open Subtitles | و هو ما أصبح يسمى بنظرية الانفجار العظيم |
| Böylece biz de Big Bang hemen sonrasını taklit ederiz | Open Subtitles | و هكذا نُحاكى ما بعد الانفجار العظيم توّاً، |
| Ama Big Bang zamanındaki koşullar çok ama çok daha farklıydı, şu anda bu odanın koşullarından çok daha farklı. | TED | لكن الأحوال قرب الإنفجار الكبير ، مختلفة للغاية ، من حال الهواء في هذه العرفة. |
| The Big Bang Theory'e çok gülmüyorum ve sorunun televizyonda olduğunu düşündüm, haksız mıyım? | Open Subtitles | تعلمون، لا أنفك أن أضحك على نظرية الإنفجار الكبير وحسبت أنه لابد أن يكون التلفاز،أنت تعلم |
| Eğer haklıysanız, ki değilsiniz, Big Bang'ten geriye kalmış radyasyon kalıntısı olmalıdır ve birileri bunu tespit ederdi | Open Subtitles | إذا كنت محقا,بينما لست كذالك ينبغي أن هناك متبقيات من أشعاع الأنفجار الكبير وربما هناك من سمع بها |