"bildireceğim" - Translation from Turkish to Arabic

• سأبلغ
• لأبلغ
• تقريرا
• سأعلن
• بلاغاً
• ابلغ عن
• سوف ابلغ

Endişelenme Charles, Craft'lara özürlerinizi bildireceğim.
الحمدلله لاعليك تشارلز ,سأبلغ آل كروفت اعتذارك

İçinde bulunduğunuz durumu İmparator'a bildireceğim. Kral'ın size olan garezini ve kötü muamelesini anlatacağım.
سأبلغ سموه عن محنتك وعن خبث وقسوة جلالته تجاهك

Bulunduğunuz konumu belirleyip yetkililere bildireceğim.
سأبلغ السلطات، وأقودهم مباشرة إلى موقعك.

Bay Gladstone'a aldığınız talimatlara aykırı hareket ettiklerinizi bana göre, çatıştıklarınızı bildireceğim.
على الاطلاق سيدى ، اننى هنا لأبلغ مستر جلادستون عن كل شئ تقوم به هذا فى اعتقادى يتعارض مع تعليماتك

Dedim ki Federal İletişim Komisyonuna gideceğim ve işimden kamu yayın lisansı sahibi olan sizin tarafınızdan kovulduğumu bildireceğim yayında halka yalan söylemeyi red ettiğim için.
وسأقدم تقريرا بأنني طردت من وظيفتي بواسطتك الترخيص لتلك الموجات الهوائية العامّة لأنني رفضت الكذب على الناس على الهواء.

Yarın herkese bildireceğim. Yeni bir pazara giriyorum.
سأعلن ذلك غداً سأستثمر 100 مليون في مشروع جديد

Babanı bekliyorum. Şımarık eski sevgilimin kayıp olduğunu bildireceğim.
أنتظر الدخول لوالدك لكي أقدّم بلاغاً عن إختفاء صاحبي السابق المشاكس المختفي.

Yerimizi bildireceğim ki başın derde girmesin.
ابلغ عن مكاننا لكى لا نقع فى المتاعب

Elde kalan müttefiklerimize ikinci aşamaya başlamalarını bildireceğim.
انا سوف ابلغ حلفائنا لكي نبدا المرحلة الثانية

Bonnaire'e karşı olan davanızı Kardinal'e bildireceğim.
سأبلغ الكاردينال من المطالبات الخاصة بك ضد بونيار.

Peki efendim. Bunu bildireceğim.
حسناً سيدي, سأبلغ عن ذلك فوراً

Bunu bildireceğim. Gözünüz açık olsun.
سأبلغ عن هذا الأمر إبقوا متيقظين

Seni polise bildireceğim.
كيف؟ سأبلغ عليك الشرطة.

Buraya kadar! Bunu meclis üyesine bildireceğim.
سأبلغ عن هذا لعضو البرلمان

Bunu direk başbakana bildireceğim.
سأبلغ بهذا لرئيس الوزراء

Kredi kartı şirketini arayıp çalındığını bildireceğim.
لكن سأتصل بشركة بطاقات الائتمان لأبلغ عن سرقة بطاقتي

Durumu telsizle bir sonraki istasyona bildireceğim.
-سأذهب لأبلغ المحطة القادمة عنه

Bunu merkeze bildireceğim.
-سأذهب لأبلغ القيادة

İhmâlinizi ve saygısızlığınızı liderlere bildireceğim!
وسأقدم تقريرا بك الإهمال الجسيم وعدم احترام للقادة.

Anladım. Neler olduğunu Bay Hyuga'ya bildireceğim...
فهمت ...لذا سأقدم تقريرا عن ما قالوا إلي

Yazılacak son bir basın bildirisi var. Geri çekildiğimi bu akşamki bağış toplantısında bildireceğim.
باقي لدينا تصريح اخير لكتابته و سأعلن عن إنسحابي في حفلة جمع التبرعات الليلة

Bu durumda, Leo Johnson'ın... mahkemede yargılanmaya muktedir olmadığını ve sağlığı elverdiğinde, evine nakledileceğini bildireceğim.
سأعلن أن "ليو جونسن" غير أهل للمثول للمحاكمة. وحين تسمح حالته الصحية، سيتم ارساله إلى منزله.

Polise mi bildireceğim?
هل أقدم بلاغاً إلى الشرطة؟

Evet, bir çekici şikayeti bildireceğim...
انا اريد ان ابلغ عن سائق شاحنة

Olanları Yuan sarayına bildireceğim.
سوف ابلغ عن الامر فـ يوان